Magna Carta ve Şişli’de imar, çevre projeleri

1215 tarihinde, iç karışıklıklara son vermek amacıyla Papa III. İnnocentius, İngiltere Kralı John ve baronlar arasında, İngiltere Kralının yetkilerini kısıtlayan, derebeyliklere bazı haklar tanınması ile sonuçlanan antlaşmanın adı ''Magna Carta'' Latince Büyük Özgürlük Fermanı’dır. Tarihin ilk yazılı anayasasıdır.

Magna Carta 63 maddeden oluşmuştur. Bu fermanın 39’ncu maddesi çok önemlidir. Şöyle demektedir: ''Özgür hiç kimse kendi benzerleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilân edilmeyecek, sürgüne gönderilmeyecek veya hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılma yacaktır''.

İngiltere Krallığı bu antlaşmayla parlamenter sisteme geçmiş ancak krallık yönetimi 21’nci asıra geldiğimiz günümüzde, avam kamarası lortlar kamarasıyla birlikte halen devam etmektedir.

ABD, İngiltere'nin hegemonyasından kurtuluşunu, her 4 Temmuz’da ''Bağımsızlık Günü'' olarak kutlamaktadır. Kanada'da bile hâlâ resmî törenlerde Kanada bayrağı ile İngiltere bayrağı aynı anda göndere çekilmektedir.

Emperyalizm ve kolonyalizm işte böyle bir şeydir. Süveyş Kanalı ile Kızıldeniz'i, Cebelitarık ile Akdeniz'i, Doğu Akdeniz'i  de Güney Kıbrıs'ta kurmuş olduğu askerî deniz üssü ile kontrol etmeye devam etmektedir.

Magna Carta'nın 1215 yılında yazılmış 39’ncu maddesinde, hukuk, insan hakları gibi evrensellikten bahsedilirken, Türkiye'de; 21’nci yüzyılda insanların, gazetecilerin, milletvekillerinin yargılanmadan, herhangi bir iddianame hazırlanmadan hapse atılıp tutuklanmalarını büyük bir üzüntü içinde seyrediyoruz.

İki gün önce ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Partili Nancy Pelosi' Nin Donald Trump'a atıfta bulunarak; ''Rusya. Kuzey Kore, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi otoriter yönetimler değil, demokrasi ile yönetilen bir ülkeyiz'' demesi, maalesef Türkiye'nin hangi noktaya geldiğini göstermektedir. Türkiye, evrensel demokrasi ve hukuku hak eden bir ülke olduğunu hepimiz düşünüyor ve arzuluyoruz.

ŞİŞLİ'DE İMAR, ÇEVRE PROJELERİ

Bundan 22 sene önce, 1050 sokağın 550 sinin kaldırım, trafik levhaları ve ağaçlandırılması yapılmıştı. Ancak, aradan geçen zaman zarfında, doğal olarak, kaldırım ve yollarda yıpranma ve bozulmalar meydana gelmiştir. Bunların tekrar gözden geçirilmesinde fayda var diye düşünüyorum.

08 Eylül Salı günü, Şişli Belediye Başkanı Sayın Muammer Keskin İn nezaket dolu davetine icabet ettim.

İstanbul, Şişli genelinde ve özel sohbetimiz son derece verimli ve keyifli geçti. Kendileri bilgili, donanımlı ve tecrübeli bir başkan. Herkesin bildiği üzere İstanbul ve ilçeleri meydanı ve büyük parkları olmayan bir kent.

Şişli, Kurtuluş ve Mecidiyeköy meydanlarının yeniden düzenlemesi, heykel, farklı peyzaj projeleri, oturma grupları, farklı renklerde enstale edilmiş fıskiyeli süs havuzları ile donatılması Şişli halkının talepleri arasında bulunuyor.

Fulya-Ortaköy vadi tüneli ve yine Fulya-Piyale Paşa bağlantı tünelleri trafiği rahatlatacak projeler olacaktır.

Diğer bir proje ise; Osmanbey-Şişli Halâskargazi Caddesi arası yayalaştırma projesi de halkın talepleri arasında. Tabiî ki bu yatırımların İBB’nin katkısı olmadan yapılması mümkün değildir. Kurtuluş ve Abide-î Hürriyet caddelerini tekrar canlandırmak için yeni projelere ihtiyaç duyulduğu kaçınılmazdır.

Teşvikiye, Rumeli, Valikonağı, Cumhuriyet, Halaskârgazi ve Büyükdere Caddelerinde bulunan binaların cephe (Fasad) renovasyonuna başlanmalı ve bu caddelerin tamamı ağaçlandırılmalıdır.

Sonbahara girerken tüm Şişlili dostlarıma selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Her şey gönlünüzce olsun!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.