
Bahçeli: Örnek muhalefet olacağız
MHP lideri Bahçeli, sorumlu, eleştiren, ama yapıcı katkı sağlayan muhalefet olacaklarını belirterek, "Türkiye'nin hayati konularda asgari müştereklerde buluşulması bir zarurettir" dedi.
TBMM Genel Kurulunda, 60. Hükümetin programı üzerindeki görüşmelere başlandı. Genel Kurul, Meclis Başkanı Köksal Toptan başkanlığında saat 15.00'de toplandı. Program üzerindeki ilk konuşmayı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye verildi.
Bahçeli önce yeni Meclis'e başarılar diledi. 23 Yasama yılında Meclis'te dörtü grup kurma hakkı bulunan 7 siyasi parti bulunduğunu belirten Devlet Bahçeli bunun bir fırsat olarak değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Ak Parti'nin ikinci kez göreve geldiğini belirten Bahçeli, milletin kendilerine verdiği muhalefet sorumluluğunu saygıyla karşıladıklarını söyledi. Önümüzdeki günnlerde etkili ve sorumlu bir muhalefet sergileyeyeceklerini belirterek yapıcı katkılarda da bulunacaklarını ve bu konuda bir örnek oluşturma kararında olduklarını ifade etti.
Bahçeli konuşmasında özetle şunları söyledi:
22 Temmuz seçimleri karanlık dönemi aklamadı. Türkiye çok ağır bir bunalım sürecinden geçiyor. Bu Meclis Türkiye'nin kaderini belirleyecektir.
temel sodrunlar 3 ana noktada toplanabilecektir.
1- İç ve dış güvenlik tehlikeleridir, Bugün Türkiye'de iç huzur ve kardeşlik ruhu yara almıştır. Kanlı terör son dönemde tırmanmış, iç ve dış tahrik ve dayatmalar hız kazanmıştır.
milli devlet niteliği ve üniter yapısını tasviye eden bir kampanya başlamıştır.
2- Çok tehlikeli bir cepheleşme sürecene girilmiştir. Bu süreç Türkiye'yi için için kemirmektedir. Türk milleti ilerici- gerici, layık-dindar kamplarına bölünmüş, buna dayalı olarak 2 Türkiye tablosu ortaya konmuştur.
3- Siyasi ve sosyal bünyemizdeki yapısal hastalıklar. siyasi ve ahlakı çürüme toplumumuzu bir kanser gibi sarmıştır. Yolsuzluk ve talan duygusu artmış, siyaset kurumu kirlenmiştir.
Bu Türkiye tablosu her yönüyle çok karanlık bir ülke tablosudur. Türkiye'nin hayati konularda asgari müştereklerde buluşulması bir zarurettir. Etnik tahrikler pervasızca sürdürülüyor.
Toplumsal huzur ve barışın sağlanması için siyasi açılım yapılması da aynı amaca yöneliktir.
Millet kavramı, her dönemde etnik köken, din, dil ve mezhep farklılıklarını kaynaştıran bir kavram olarak ele alınmıştır. Bin yıla yakın bir süredir birlikte yaşayan ve Türkiye Cumhuriyetine bağlı bütün Türk vatandaşları Türk milletinin bireyleridir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tektir ve ülkesi ve milleti birdir.
Milli kültür ve ortak değerler bırakılıp etnik kökenlerin okşanması, Türkiye'yi bölme çabalarıdır ve bunlar demokratik hak ve özgürlüklerle bağdaşamaz.
Milliyetçi Hareket, kimsenin etnik kökeni dini ve meshebiyle ilgilenmez, 'Türk Milleti' kimliğinde herkesi kucaklayan bir anlayışa sahiptir.
Bizim durduğumuz nokta bu ilkelerdedir. Sayın Başbakana bunu bir kez daha hatırlatmak isterim.
Türkiye'nin onurlu geleceği bu temeller üzerinde gerçekleşecektir. Laiklik gibi kısır tartışma ve çekişmeler endişe vericidir. Bunları sürekli kaşıyan karşıt guruplar bunu siyasi rant olarak görmekten vazgeçmelidir.
Devlet ve kurumları inançları ile kavgalı görenmemeye özen göstermeli. Türk milletinin inanç ve değerlerinin sürekli tartışılan konular olmaktan çıkarılması için siyasi partiler gerekli hassasiyeti göstermelidir. Bu konuda en büyük görev iktidar partisine düşmektedir.
Türkiye'de son dönemde her alanda kurumsallaşan yolsuzluk hanedanı kurulmuştur, Bunun ortadan kaldırılması ve hesap sorulması gerekmektedir.
Parlementonun itibarını korumak milli irade ve egemenliğini korumak, sergileyeceği duruşla olacaktır.
'Milletvekili dokunulmazlığı' ayıbı ve özüründen bir an önce kurtulmalı. AKP bu konudaki ısrarından vazgeçmeli. Milletvekili dokunulmazlığı yasama faaliyetleri sınırlı kalmak şartıyla yeniden belirlenmeli.
Hükümet Programı'nın ekonomi bölümleri pembe tablolarla açıklanmıştır. Cumhuriyet tarihimezin en parlak dönemi gösterilen 2002 -2007 yıllarında aslında 57. Hükümetin programı aynen uygulandı.
DIŞ POLİTİKA
Irak'taki gelişmeler Türkiye'nin karşısına çok büyük tehlikeler çıkarmıştır. AKP Hükümeti terörle mücadele konusunu yuvarlak ve içi boşlaflarla geçermiştir. AKP sakat Irak politikasını devam ettireceğe benziyor. Programın en büyük zaafı teröre karşı kararlılık ortaya koyamamasıdır.
Kıbrıs ve AB ile ilişkiler bölümleri de hükümetin teslimiyetçi politikalara devam edeceğini göstermektedir. AKP Kıbrıs'ta çözümü AB'ye havale etmiştir.
MHP'nin önümüzdeki nazik dönemde izleyeceğimiz politikalar bu çerçeve içerisinde olacaktır. Hükümetin Türkiye'ni lehine olacak her çalışmayı destekleyeceğimizi belirtmek isteriz. Ancak kırmızı çizgilerimizi ihlal edecek konularda en büyük tepkiye göstereceğimiz de bilinmelidir. Cumhuriyetin temel ilkeleri ile oynanmasına karşı duracağız.
AKP hükümeti 59. dönemde yapmış olduğu uygulamalarla bize güven vermemektedir. bu sebeple çarşamba günü yapılacak güven oylamasında MHP Grubu 'red oyu' verecektir
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.