Kızıl Milyarderin teknesi Aslıtürk'ün çıktı

Kızıl Milyarderin teknesi Aslıtürk'ün çıktı

Kızıl Milyarder diye bilinen Pet Holding’in patronu Güntekin Köksal, eşi Pınar Köksal’ın "30 metreden küçüğüne binmem" ısrarı üzerine, "Batan işadamlarının mallarına bakmalıyım" diyerek TMSF’nin yolunu tuttu

TMSF’den 300 bin YTL’ye bir tekne alıp, 2 milyon dolara canlandırdı. Köksal, "Teknenin Orhan Aslıtürk’e ait olduğunu bilmiyordum" dedi.

ESKİ Sovyetler Birliği’ne mümessillik, müşavirlik ve mühendislik hizmetleri ile giren ilk özel Türk şirketi ve Kuzey Irak’taki Kürt Federe Bölgesi’nde petrol çıkaran ilk Türk şirketi olan Pet Holding’in patronu Güntekin Köksal, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) aldığı tekne ile eşi Pınar Köksal’a denizi sevdirdi. Hakkında açılan dolandırıcılık davaları yüzünden yurtdışında kaçak yaşayan, eski Şişli Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk’ün eski eşi Orhan Aslıtürk’ün TMSF tarafından el konulan 30 metrelik teknesini iki yıl önce 300 milyar liraya alan Güntekin Köksal, tekneleri sevmeyen eşinin "30 metreden aşağı tekneye binmem" sözü üzerine bu tekneyi aldığını belirtti. Yatch Türkiye dergisinde, teknesini anlattığı haber üzerine görüştüğümüz Güntekin Köksal, ZAP adını verdiği teknesinin eski sahibinin Aslıtürk olduğunu ise Hürriyet’ten öğrendi. Şimdi teknesiyle Turgutreis’te tatil yapan Köksal, bu kenye 2 milyon dolar harcadığını söyledi.

SÜRAT TEKNELERİNİ EŞİM SEVMEDİ
Eski Sovyetler Birliği’ne mümessillik, müşavirlik ve mühendislik hizmetleri ile giren ilk özel Türk şirketinin sahibi olması nedeniyle "Kızıl Milyarder" olarak anılan Güntekin Köksal, TMSF’den aldığı teknenin hikayesini şöyle anlattı: "Çocukluğumdan bu yana denizi çok severim. Botum, teknem oldu ama hep sürat tipi. Ben sürati seviyorum, en kötü havalarda bile denizde hoplaya, zıplaya gitmeyi severim. Ama eşim (Pınar Köksal) hiç hoşlanmaz, onu tekneye bindirmek zor olurdu. Bindiğinde de iner, ’bir daha binmeyeceğim’ diye yemin ederdi. Bu yüzden çok tartıştık, bir gün yine öyle bir anda ’30 metreden aşağı tekneye binmem’ dedi. Şimdi bu tekne sayesinde denizi sevdi. Tabii bu arada ben de biraz olgunlaştım, sürat denemelerinden vazgeçtim, 76 yaşındayım artık. Bu arada çok büyük rahatsızlık da geçirince aklıma böyle bir tekne almak geldi."

MUTLAKA BİR TEKNE VARDIR DEDİM
Böyle bir tekne ararken, bakılması gereken ilk yerin TMSF olduğunu düşündüğünü söyleyen Köksal, ihaleye giriş sürecini ise şöyle anlattı: "Türkiye çok zor dönemler geçirdi, o arada bazı işadamları da battı. TMSF batmış işadamlarının bir takım mallarını satıp duruyor, bu adamların birisinin mutlaka teknesi de vardır diye düşündüm. O güne kadar TMSF’den başka hiç bir şey almış değilim ama bu tip satışlardan haberim olduğu için oraya bir bakalım dedik. Araştırdık, böyle bir tekne olduğunu öğrendik. Tekneyi Kalamış’ta marina da gördüm, çok beğendim. ’İflas etmiş bir işadamının’ dediler."

ASLITÜRK’ÜN OLDUĞUNU SİZDEN ÖĞRENDİM
"Teknenin eski sahibinin Orhan Aslıtürk olduğunu sizden öğreniyorum" diyen Köksal, aldığı tekneye bakarak Aslıtürk’ün zevkini de şöyle övdü: "Adamcağız iç dekorasyonuna kadar çok özenerek yaptırmış. Motorundan döşemelerine kadar her şeyi çok güzeldi. Bütün kaplamalarını gül ağacı yaptırmış. Ancak sahibi sadece 40 saat kadar kullanabilmiş. El konulduktan sonra tekne Kalamış marinaya çekilmiş, ama o arada bakımı hiç yapılmamış. Bakımsız haliyle bile çok beğendim ve ihaleye girdim."

Neredeyse bedavaya aldım 6-7 milyon dolar eder

TMSF ihalesinden tekneyi 2005 yılında 300 milyar liraya (300 bin YTL) aldığını açıklayan Köksal, sonrasını ise şöyle anlattı: "Bugünün parasıyla 200 bin dolar civarında bir para ediyor. Neredeyse bedavaya aldım. Ama aldıktan sonra, tekneyi baştan aşağı elden geçirdik. İskeletine kadar soyduk. Ancak motor ve makine aksamını kullandık, çünkü çok iyiyiydi. Tekneye 1.5-2 milyon dolar civarında bir para harcadık. Bugün böyle bir tekneyi almaya kalksanız 6-7 milyon dolar eder. Adını da kızlarımız Zeynep ve Ayşe ile eşim Pınar’ın isimlerinin başharflerini birleştirip ZAP koyduk. ZAP’ın boyu 30, genişliği 7 metre, 25-30 mil hız yapabiliyor. Sürekli yaşabileceğimiz konfora sahip. Artık bu tekne ile tatil yapıyoruz."

Kuzey Afrika’dan Güney Amerika’ya petrol arıyor

GÜNTEKİN Köksal 1974 yılında kurduğu Pet Holding’te işlerin bir kısmını devretmiş olsa da, aktif iş yaşamından kopmuş değil. Kuzey Irak’ta Kifri Kenti yakınlarında 2 bin 800 kilometrekarelik Pulkhana sahasında yapılan çalışmalarda, 1656 metre derinlikte petrol bulan Köksal, 2003 yılında geçirdiği mide kanamasıyla ölümden dönse de işin peşini bırakmadı. "Çok büyük bir rahatsızlık geçirdim, öbür tarafa gittim geldim. ’Allahım bana biraz müsaade et, bu büyük petrol zenginliğini Türkiye’ye getireyim’ dedim. İşleri biraz büyük kızıma devrettim ama 5 yıldır da bunun için uğraşıyorum. Bundan sonrası Türkiye’nin tutumuna bağlı" diyen Köksal, o bölgeden petrolün taşınabileceği en sağlıklı yolun Türkiye olduğunu, sorunların da kısa sürede aşılabileceğini savundu. Köksal, "Zaten Türk işadamının hiç tuzu kuru yerlerde işi olmaz, hep cebelleşecek, kan ter içinde kalacak. Ancak bütün sorunların üstesinden geleceğimize inanıyorum" derken, Kuzey Afrika’dan Amerika’ya kadar dünyanın başka yerlerinde de petrol arayışlarının sürdüğünü belirtti.




HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.