İlhan Selçuk: Biz hep yenildik

İlhan Selçuk: Biz hep yenildik

SOL'un duayeni İlhan Selçuk, sadece 22 Temmuz'da değil yıllardır yenildiklerini yazdı.

Biz Hep Yenildik...

Daha önce de bu köşede yazmıştım, 'ben' sözcüğünden hoşlanmıyorum, bu yüzden yazının başlığında 'biz' i yeğledim:

"Biz hep yenildik!.."

En tatsız yenilgilerden birini ünlü köprü tartışmasında tatmıştık; bu konuda dedik ki:

- Aman ha, İstanbul Boğazı'na köprü yapmayalım!.. Hem dünya güzeli manzarayı bozarız, hem kent trafiğini kördüğüme dönüştürürüz; hem 'köprüler tuzağı' na düşeriz, hem otomobil - petrol falan derken ayvayı yeriz...

Dinleyen kim?..

Yenildik..

Ama, İkinci Köprü de yetmedi...

Üçüncüsü yolda..

İstanbul trafiği cehennem!..


Çok partili rejimde bir ömür boyu en çok yinelediğimiz laf:

- 141 ve 142'nci maddeleri Ceza Kanunu'ndan kaldırın!.. Bunlar komünizmi engellemek gerekçesiyle fikir özgürlüğünü yok ediyor; sola açılışı baltalıyor...

Yanıt:

- Sen komünistsin!..

Yenildik...

Sovyetler yıkılıp da sözde komünizm tehlikesinin gerekçesi kalmayınca, bu işi Turgut Özal yaptı..

Ama iş işten geçmiş, sağın şemsiyesi altında palazlanan dinci akım Üsküdar'ı çoktan aşmıştı...


Amerika'nın desteğinde karayolları politikası seferberliğe dönüşmüştü; demiryollarına dönüp bakan yoktu...

Uyardık:

- Karayolları ulaşımı dışarıya bağımlıdır, pahalıdır; demiryollarını baltalamayın!..

Yenildik...

Bugün dünyanın en zengin ülkelerinde ulaşım iki sistem arasında yarı yarıya!.. Bizde yüzde 95 karayolu (otobüs, kamyon, otomobil, benzin, mazot, kazalar, ölenler, kalanlar); yüzde 5 demiryolu...


Öğretim Birliği (Tevhidi Tedrisat) vardı Türkiye'de...

Din adamı yetiştirmek gerekçesiyle imam okulları açıldı...

Dedik ki:

- Din okulları temel öğretimin yerine geçmesin!.. Yalnız din adamı yetiştirsin!..

Yenildik...

Bugün imam okulu din adamından çok yargıç, üniversite hocası, öğretmen, savcı, polis, her tür devlet memuru vb. yetiştiriyor; ülke birbirine zıt iki temel öğretimde yetiştirilenlerin cepheleşmesindeki ikilemin bunalımına girdi...


Devlet Planlama Teşkilatı kapsamında sanayileşmeye dönük bir Türkiye vardı...

Dediler ki:

"- Biz plan değil, pilav istiyoruz..."

- Amanın yapmayın, dedik, azgelişmiş bir ülkede kalkınmanın en azından bir pusulası olmalı...

Yenildik..

Rant, faiz, vurgun, satıp savma, borçlanma, ülkeyi yağmalama üzerine bir ekonomi karmaşası ağır bastı; "paradan para kazanma" piyasada egemenleşti...

İtiraf edelim:

Yenildik...


Yıllarca ve yıllarca anlatmaya çalıştık:

- Bu ABD'nin dostluk propagandasına kanmayın!.. Devlet ilişkilerinde dostluk - düşmanlık lafügüzaftır. Amerika Türkiye'yi avucunun içine alıyor. Teslim olmayın!.. Bedelini çok ağır öderiz...

Dinletemedik..

Yenildik..

Amerika'nın maskesi düştü...

Yerli işbirlikçileri ortada!..


Çok uzun yıllar dedik ki:

- Böyle giderse Türkiye Atatürk düşmanı dincilerin eline geçecek!..

Dinletemedik..

Yenildik..



Daha nice örnek var; say say bitmez...

Lafı daha da uzatmazsak, diyebiliriz ki:

- Yenildik.. yenildik.. yenildik...

Son seçimin lafı mı olur...

Hep yenildik..

Yenile yenile bugüne geldik...

Biri çıkıp sorsa:

- İyi de, hiç yenilmediğiniz bir alan yok mu?..

Var..

- Cumhuriyet gazetesini dimdik ayakta tutmak sınavında yenilmedik; fikir alanında yenilmedik; haklı çıktık...

Bilmem ki haklı çıkmanın günümüz dünyasında bir değeri var mı?..




HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.