Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, uluslararası piyasalardan sağladıkları 300 milyon dolar tutarındaki sendikasyon kredisiyle faaliyet gösterdikleri 7 sektörde çalışmalarını hızla sürdüreceklerini kaydetti.

Şahenk, 10 farklı ülkeden 16 bankanın katılımıyla sağlanan kredinin imza töreninde yaptığı konuşmada, grubun bu dönemde 5 yıl gibi uzun vadeli kredi almasının bir rastlantı olmadığını, bunun Türkiye'nin başarısı ve Türkiye'ye duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Ekonomik istikrarın bugün ulaştığı noktada Türkiye'nin yol haritasının değişmemesi, geçtiğimiz dönemde atılan önemli reformist adımların sürmesi ve bunları destekleyecek mikro reformların genişlemesinin, Doğuş Holdingin uzun vadeli sendikasyon kredisi gibi örneklerin artmasını da sağlayacağını belirten Şahenk, şöyle devam etti:

''Bu elverişli ekonomik ortam paralelinde, biz Doğuş Grubu olarak büyümemizi sürdürdük ve hizmet sektöründe bölgesel lider olma hedefimize daha da yaklaştık. 2006 yılında Doğuş Grubu 486 milyon YTL'lik yatırım gerçekleştirdi. 4 bin 68'i yeni işe aldığı çalışanlar olmak üzere istihdam ettiği kişi sayısını da 18 bine çıkardı. Bu dönemde Grubumuzun toplam varlıkları 18,6 milyar YTL'ye yükseldi. Grubumuzun kurumsal perspektifi, sürdürülebilir karlılık ve risk yönetimine dayalı büyüme ilkesi çerçevesinde, bu sendikasyon kredisiyle faaliyet gösterdiğimiz 7 sektörde çalışmalarımızı hızla sürdüreceğiz.''

''HÜKÜMETTEN BEKLENTİLERİMİZ...''

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şahenk, seçim döneminde böyle bir sendikasyon kredisini almak ve bunun fiyatlamasını yapmanın kolay olmadığını, Türkiye ekonomisinin ve inandırıcılığının en iyi göstergesi olan bu başarının ,ülkede son 4-5 yıldır sağlanan samimiyetin ve şeffaflığın da başarısı olduğunu ifade etti. Şahenk, ''Bizler bu geminin birer oyuncusuyuz. Dünya bu geminin ne kadar doğru yolda gittiğine inanırsa bunlar olur'' dedi. ''Seçimden tek parti iktidarının çıkması, sizin elinizi güçlendiren bir unsur mu?'' sorusunu Şahenk, ''Muhakkak.... Seçimlerde Türk halkı bayrak yarışı yapan partiler arasında iktidar partisini seçmiştir. Bu iktidar partisi, dünyada parmak ısırtacak kadar önemli ve zor ekonomik programı gerçekleştirmiş ve başarmıştır. Bunun devamlılığının Türkiye ekonomisi üzerinde çok pozitif olacağını düşünüyorum'' diye yanıtladı.

Grubun hedeflerini revize edip etmediği şeklindeki bir soru üzerine de Şahenk, bütçeye, hedef vermeye, hedefe koşmaya çok inandığını dile getirerek, şöyle devam etti:

''Ama hedefleri her gün yaşamak lazım. Zaten iş dünyası olarak bizim hedefimiz Türkiye'nin büyümesi, iş sahibi insanların daha fazla iş kapısı açması, işsizliğin azalması, Türkiye'deki insanların yüzünün gülmesi. Bu yolu açan, genel anlamda hükümetlerdir. Son 4 yıldır yapılanlar bizleri buraya getirdi. Bu hükümetten beklentimiz de, yaptıklarının devam etmesidir. Türkiye'yi milletlerarası platformda daha güçlü hale getirecek, Türkiye'de bölgesinde birçok sektör alanında merkez haline getirecek yeniden yapılanmasını, KOBİ'lerimizin daha fazla büyümesi için mikro reformların yapılmasını sağlamaktır. Geçmiş 4 yılık performansa bakıldığında, gelecek 4 yılda da bunun yapılmaması için hiçbir neden yok. 2020 Türkiye için çok önemli. Türkiye'de çalışanların sayısının genel nüfusa oranı bakımından çok ilginç bir tablo oluşacak. Türkiye'nin yüzde 50'si 35 yaşın altında. Yurt dışından Türkiye'ye bakıldığında o pozitif güven ve bakışın, Türkiye'de de yaşayanların kendisinde hissetmesi lazım.''

''GAYRİMENKUL, İKİNCİ YATIRIM YAPACAĞIMIZ ALAN''

 Doğuş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Hüsnü Akhan da genel yatırım ihtiyaçları ve grup şirketlerinin ticari finansman faaliyetlerinde kullanmak üzere talep ettikleri krediye, katılımcı bankalar tarafından toplam 425 milyon dolar tutarında talep geldiğini, sağlanan 300 milyon dolarlık kredinin, uluslararası piyasalardan holdingin temin ettiği en uzun vadeli club loan kredisi olma özelliği taşıdığını belirtti.

Faizi libor artı yüzde 1,325 olan kredinin niteliğine ilişkin bir soru üzerine Akhan, Doğuş olarak 2005 yılının Eylül ayında 100 milyon dolarlık ''club loan'' kredisi imzaladıklarını hatırlatarak, bu kredinin vadesinin 22 Eylül olduğunu, dolayısıyla 300 milyon dolarlık krediyi imzalayarak 100 milyon doların geri ödeneceğini, kalan 200 milyon doların da taze para olarak çeşitli sektörlerde kullanılmak üzere planlandığını bildirdi.

Yaklaşık 1,5 ay önce planlanan ve bugün imzalanan kredinin hangi yatırımlarda kullanılacağı sorusu üzerine ise Akhan, şöyle konuştu: ''Krediler, önümüzde şu anda mevcut yapmakta olduğumuz ve yıl sonunda başlamayı planladığımız marina yatırımlarında kullanılacak kredilerdir. İkinci alan gayrimenkul sektörüdür. Bu sektörde Garanti'nin ortağı General Electric (GE) ile ortak hareket etme kararı aldık. Önümüzdeki döneme ilişkin, gayrimenkul sektörü ikinci yatırım yapacağımız alan olacaktır. Şu anda üzerinde çalıştığımız projeler var. Enerji sektörü, Doğuş Grubunun aktif olarak içinde yer almak istediği sektör. Enerjide, özelleştirmenin hızlanmasıyla birlikte yatırımlarımız olacaktır.''

ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARI...

Araç muayene istasyonlarına ilişkin olarak da Akhan, bu konudaki yasal sürecin sonlandığını, Özelleştirme İdaresinin 22 Ağustos 2007'ye kadar konsorsiyumu imtiyaz sözleşmesini imzalamak üzere davet ettiğini, bu çerçevede planlarının 6 Ağustos haftasında araç muayene istasyonlarına yönelik proje finansmanını imzalamak yönünde olduğunu söyledi. Akhan, ''En geç 13 Ağustos haftası Özelleştirme İdaresi ile imtiyaz sözleşmesini imzalayarak, bu imtiyazdan doğan hakkımızı kullanarak önümüzdeki 18 ay içinde Türkiye genelinde 189 sabit, 38 mobil istasyonu devreye almayı planlıyoruz'' dedi.

Doğuş Holding Üst Yöneticisi Akhan, 552 milyon dolarlık büyüklüğe sahip proje finansmanının, 3 yıl ödemesiz 12 yıl vadeli olduğunu bildirdi. Konuşmaların ardından sendikasyon anlaşması, Ferit Şahenk ve katılımcı bankaların yetkilileri tarafından imzalandı.

ÖZEN: "FAİZ İNDİRİMİ İÇİN MB'Yİ BEKLEMEYİZ"

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, faiz indirimlerinde Merkez Bankası'nı beklemeyeceklerini ifade ederek tüketici kredisi faiz oranlarını aşağıya çekeceklerini söyledi. Özen, uzun vadeli ipoteğe dayalı finansmanlarda yüzde 1,35, oto kredilerinde yüzde 1,40-1,45, ihtiyaç kredilerinde de yüzde 1,65-1,70 arası bir yerlere geleceği yönündeki öngörülerini aktardı.

Özen, döviz kuruna ilişkin olarak ise, doların 1 YTL olmayacağını düşündüğünü belirterek, hükümet sözcülerinin demeçlerinde daha çok ihracata dayalı büyümeden bahsedilmeye başlandığını, bunun da bir model değişikliği olarak algılanabileceğini ifade etti. Özen, dolarda 1.20'lerin de görülebileceğini kaydetti.