Hazır olun

Ufukta 4 sandık görünüyor.

Birinci sandık... 21 Ekim’deki referandum.

Sonucun “evet” çıkacağı kesin... Çünkü halk’a soruyorsunuz: “Cumhurbaşkanını halk seçsin mi?”

Ne cevap alırsınız? Tabii ki “evet”. Yüzde 51 ihtimalle “evet”.

Öyleyse gelsin ikinci sandık.

11. Cumhurbaşkanı olmak için -Abdullah Gül dahil- adaylar çıksın ortaya. (Zaten Gül de böyle istiyor.)

***

İş bununla kalsa iyi.

“Sivil” dedikleri yeni anayasa, Meclis’ten kaç oy’la geçerse geçsin, bir de referandum’a sunulacak.

Demek ki üçüncü sandık.

Bütün bunlar olurken, bir de bakacaksınız ki yerel seçim’lerin vakti gelmiş.

İşte bu da dördüncü sandık.

Hem de arka arkaya.

***

Efendim YSK (Yüksek Seçim Kurulu) diyor ki: 11. Cumhurbaşkanı için ben karar veririm.

Yani: 21 Ekim’den itibaren, 40 günün sonunda ya halk’a seçtiririm, ya da “11. Cumhurbaşkanı seçilmiştir” der Abdullah Gül’ü tescil ederim.

Niye şimdiden söyleyemiyor?

Orası belli değil.

Ama Abdullah Gül göreve devam edecekse bile, sadece 1 sandık eksilecek... Diğer 3 sandık kesin.

***

Türkiye, dertsiz başına sanki dert arıyor. İçte ve dışta bu kadar problem dururken, arka arkaya 4 def’a sandığa gideceğiz.

Ne denir?

“Sandık sandıklar içinde çok şânımız var.”

Hele bir de “erken seçim” diye tuttururlarsa, iyice şenlik olur.

[email protected]

Posta