Prof. Dr. Kocabaş, dünyada 2 milyardan fazla kişinin Hepatit B virüsü ile enfekte olduğunu, 350-400 milyon kişinin virüse bağlı kronik Hepatit B ile yaşamını sürdürdüğünü, Türkiye'de de hastalığın giderek yaygınlaştığını belirtti.

Prof. Dr. Kocabaş, Türkiye'de yaklaşık 4.5 milyon kişinin Hepatit B hastası olduğunu, hijyenden uzak ortamların, virüs enfeksiyonlarının, kimyasal maddelerin, karaciğerden atılamayan bazı ilaçların ve alkolün bu hastalığa neden olabileceğini kaydetti.

Bu virüsün karaciğere yerleştiğini, orada çoğaldığını ve zamanla karaciğeri tahrip edecek boyutlara ulaşabildiğini ifade eden Prof. Dr. Kocabaş, araştırmalara göre, Türkiye'de bugün her 3 kişiden birinin Hepatit B virüsü ile karşılaştığını, yine her 10 kişiden birinin Hepatit B virüsünü taşıdığını ve bulaştırdığını belirtti.

Afrika ve Orta Doğu'da bu hastalığa yakalanma oranının, Türkiye'ye göre fazla olduğunu, ancak Türkiye'de de son dönemde bu oranın arttığını belirten Prof. Dr. Kocabaş, ABD ve gelişmiş Avrupa ülkelerine bakıldığında tam tersinin söz konusu olduğuna dikkati çekti.

Prof. Dr. Kocabaş, Norveç ve Danimarka'da neredeyse hiç hepatit vakasına rastlanmadığını, bu hastalığın yaşam kalitesiyle ilişkili olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Halk arasında sarılık olarak bilinen hepatit A-B-C-D-E bulaşıcıdır. Hepatit A normal şartlar altında kendiliğinden geçer ama Hepatit B ve C'de durum farklıdır. Karaciğerde iltihabın devamlılığı 6 aydan uzun sürerse kronik hepatite neden olur. Kronik hepatit, zaman içerisinde karaciğer yetmezliği, siroz ve kanser riskini artırır."

Prof. Dr. Kocabaş, Hepatit B'nin hastaların yüzde 75-80'inde herhangi bir belirti vermeksizin geliştiğini, genellikle taramalarda ve kan bağışlarında yapılan tetkiklerde tespit edildiğini söyledi.