Tekstilcilerin AVM'lerden şikayeti

Tekstilcilerin AVM'lerden şikayeti

Alışveriş merkezleri teksticileri bezdirdi. İşte sektörün AVM'lerle yaşadığı en önemli şikayetler...

Konfeksiyon ve tekstil sektörü son yıllarda perakende alanında da önemli gelişmeler kaydetti. Özellikle birbiri ardına açılan yeni alışveriş merkezleri (AVM), iç pazarda daralma yaşayan şirketlere yeniden canlılık kazandırdı. 
  
Ancak, her yeni AVM ile birlikte metrekare kira fiyatlarının artması hazır giyimcilerin maliyetlerini de artırıyor. Bir markanın 40 dolara kiraladığı yeri bir başkası bir süre sonra 60 dolara kiralarken, Bakırköy bölgesinde fiyatların 250 dolara çıktığı ifade ediliyor.

Tekstilcilere göre yabancı firmaların daha çok müşteri çekeceğini düşünen merkezlerde yerli firmalara negatif ayrımcılık yapılıyor.

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, alışveriş merkezlerinin hazır giyimcilere iç pazarı yeniden keşfetme imkânı sunduğu görüşünü dile getirirken, "Bu toplumdan satışlarınızı artırma imkânınız vardı; ama yapamıyordunuz. Nasıl mal satılacağını yeniden gösterdiler." diye konuştu. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Ali Murad Kızıltaş ise kontratların düzenlenebilmesi için ticari kiralama kanununun gündeme getirilmesini istedi.

Aynı zamanda İnci Ayakkabı'nın sahibi olan Kızıltaş, "AVM diğer adıyla Mall'larda kontrolsüz bir şekilde devam eden artış var." diyerek, bu alandaki sağlıksız büyümeye örnek olarak da İstanbul Büyükdere Caddesi'nde mevcut alışveriş merkezlerinin yanına yenilerinin açılmasını gösterdi. Bu durum hem oradaki pastayı bölecek hem de trafik yoğunluğunu daha da artıracak. Fakat, üreticilerin mağazalaşmaya ağırlık vermesi ile talep artıyor arz yetersiz kalıyor. Sonuçta yatırımı döviz cinsinden yapan AVM'ciler kendilerini korumak için dolar veya Euro üzerinden kontrat imzalıyor. Muhtemel bir dalgalanma ise hazır giyimcileri hayli zorlayacak.

Halen ev kiralama sistemi üzerine mukavele yapıldığını söyleyen Kızıltaş'ın önerisi ticari kiralama kanununun çıkarılması. Kızıltaş, "Ticari kiralamaların, şartların belirlendiği kanun tasarısı gündeme alınmalı. Modern perakendeciliğin gelişmesini engelleyecek uygulamalardan vazgeçilmeli." diye konuşuyor. Zamansız yapılan indirimleri de eleştiren Kızıltaş, "Yunanistan'da mağazamız var, belli tarihten önce mağazalar indirime giremiyor. Bizde ise bir ay önce indirim yapıldığı için yüzde 10 kâr marjında azalma oluyor. Büyük Mağazacılık Kanunu'na yüklenmek yerine şehir planlamacılığına önem verilmeli." yorumunu yapıyor.

H&M ve Zara gibi yabancı markaların yeni AVM'lerde en iyi yerleri cazip şartlarda kiralaması, yerli markaları rekabette zorluyor. BMD Başkanı, "Yerli markalar olarak yabancı markalar karşısında yer bulmakta zorlanıyoruz. Karşımıza kuvvetli sermaye yapıları ortaya çıkıyor. Bizler 100 metre talepte bulunurken onlar biner metrekareyi kapatıyor." diye konuştu. Kızıltaş, Türk markalarına pozitif ayrımcılık yapılmasını isteyerek, "AVM'lerde avantajlar sağlanarak yerli markalar bulunmalı. Birtakım giderler düşürülmeli. Ancak yerli markaların da bir araya gelmesi gerekiyor." diye konuştu. Marka sahipleri kiralardaki artışa karşı mücadele etmek için zaman zaman çeşitli girişimlerde bulundu.

Dönemin BMD yöneticilerinden Damat'ın sahibi Süleyman Orakçıoğlu ile birlikte 20 şirket bir araya gelerek Kadıköy'deki Tepe Nautilus'ta mağaza açmama kararı almıştı. Ancak bu karara sadece üç marka uydu. Benzer bir toplantı Cevahir için de yapıldı; ancak sadece Abdullah Kiğılı girmedi. Kızıltaş, tecrübelerinden hareketle böyle birlikteliğin mümkün olmadığını söyleyerek, "Eğer böyle bir dernek karar alıp dernekten atmak istersek masanın etrafında oturanların yarısını çıkarırız. Sektör açık oynamadığı sürece bu sıkıntıyı çekmeye mahkûm.

Bu indirim için de geçerli AVM için de geçerli." eleştirisini yaptı. İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da, "Biz her zaman hazırız, tavır ortaya koyduğumuz zaman dayak yiyen olmayalım." dedi. Alışveriş merkezlerindeki Türk markalarının geri planda kalmasında sektörün bir araya gelememesinin etkili olduğunu belirten TİM Başkanı Oğuz Satıcı, "Yerli marka yabancı marka, yanlış. Yabancı markanın gücü var, yabancı markaların çekim gücüne karşı tek tek alternatif oluşturulamıyor. Bir araya gelirseniz AVM'ler önünüzde eğilir. Birbirimizle kaçak güreşmeyelim, herkes minderin dışında kalır." diye konuştu.

İyi yöneticiye çok para ödeyebilmeliyiz

Sektörün asıl para kazanacağı döneme şimdi girildiğini söyleyen Satıcı'ya göre tekstilciler artık akla para ödemesini de bilmeli: "Futbolda iyi bir takımda santrafora iyi para ödeniyorsa biz de iyi yöneticiye para ödeyebilmeliyiz. Sektörde hamaset ve siyaset yapmayalım. Sektörü büyütmek ve geliştirmek üzerine konuşalım. Türkiye'nin devlet politikaları kalmamış, parti politikaları hâkim olmuş; her gelen parti de sığ politikası üzerine inşa etmiş." Rodi Spor Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Fetin Kazancı da toplantıda konuşulan hususların icraata dökülmesi gerektiğini söyledi.

Seven Hill Genel Müdürü Hüseyin Özbek ise şunları söyledi: "9 yıldır bu sektördeyim. Aslında Ali Murad Bey'den özür dileyeceğim, çeşitli röportajlarda eleştirmiştim. Biz AVM'lere yanlış şekilde giriyoruz. Suç başkanda değil, burada oturan herkeste. Söyleyip de evet deyip de yapmıyorsak suç bizdedir. Sektördeki bütün herkes burada bir anlaşma yapalım AVM'lere karşı ortak hareket etmek için." Çift Geyik Karaca Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Güneş de AVM'lerdeki kira fiyatlarındaki artış hakkında şu örneği verdi: "Metroport'a girdik. Başka bir firmaya 40 dolara verdiği aylık metrekare ücretini bize lütfenle 60 dolara verdi. Geçen sene bunun yarısını teklif etmişlerdi."

Kimsenin kafasına silah dayamıyorlar
Hamzalıgil Tekstil'in yönetim kurulu başkanı Aykut Hamzalıgil, alışveriş merkezlerinin firmaların büyümesindeki önemine işaret ederek, şöyle konuştu: "Firmalar nerede mağaza açacaktı, Nişantaşı'nda, İstiklal'de kiralar nasıl olacaktı? AVM'lere girme cesareti gösterenler çok büyüdü. Kimsenin kafasına silah dayamıyorlar. Biz girmek için çabalıyoruz. Dededen kalmış strateji ile yürüyemeyiz. Değişen oyuna değişen oyuncu lazım. Bugünkü AVM'lerdeki markaların yüzde 95'i yeniliklere ayak uydurmuş markalar. Sektörün geleceği aydınlık. Pazar yeni büyüdü, esas para bugünden sonra kazanılacak."

İsviçre'de metrekare fiyatı 25 dolar
Süvari Giyim'in sahibi Ahmet Coşkun, kira konusunun çok ciddi derecede zorladığını söyleyerek, "Fiyatların neye göre arttığını da bilmiyoruz. İsviçre'deki mağazaya 25 dolar ödüyoruz. Dolar ve kur konusunda ise bugün hepimizin ellişer tane attığı dolarla attığı imza var. Ülkede birbirinden farklı bir taraftan yağmur bekleyenler var güneş bekleyenler var. Doların artması ciddi sorunları da bir araya getirecek. Bakırköy'de 250 dolar dediler. Olumlu ve pozitif olmak zorundayız. Başka çaremiz yok. Pozitif enerjiyi kaybetmememiz çok önemli." diye konuştu.

[NE DEDİLER?]

Cevahir'de yokuz, çok mu umurumda
Kiğılı Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, yerden bitmişçesine alışveriş merkezinin açıldığını söyleyerek, 5 yıl içinde 500'e yakın Alışveriş merkezi olacağını ifade ederek, "Bir merkezde 50 dükkân, 500 talep var. Bakırköy'de 250 dolar metrekaresi, Mudanya'da 50 Euro. Bu fiyatların hiçbir ekonomik tarafı yok." dedi. Kiğılı, esaret belgesi diye nitelediği bir AVM mukavelesinde yer alan maddeleri de açıkladı: Metrekare kirası ayrı. Ciro kirası ayrı. İki yıl sonra ciroda yüzde 10 artış sağlanmazsa yüzde 15 daha zam yapılacak. Kredi kartı pos cihazları da ortak bağlanacak.

Bu noktada firmaların kaçak güreştiğini belirten Kiğılı'ya göre, "O günkü birlik beraberliği kaybettik. Hepinizin adına Cevahir ile kavga ettim. Hepiniz girdiniz ben girmedim, 'ben de sana vermiyorum' dedi. Cevahir'de Kiğılı yok. Çok mu umurumda! Sektörde dayanışma sağlanamıyor. 'Ağabey sen büyüksün, senin sözünü herkes dinliyor' sözlerine artık inanmıyorum. Bu kiraları ödemek için kredi alanlar var. Yarın hepiniz kalacaksınız ortada.

Ben kendi öz finansımla hareket ediyor, banka kredisi kullanmıyorum." ifadelerini kullandı. İnşaatlar bitmeden alışveriş merkezlerinin dolduğunu yabancı yatırımcıların mevcut kontratlarla satın aldığını söyleyen Kiğılı, "En büyük sorun yabancı markaların gelişi, biz karşı değiliz; ama hazırlıklı değiliz gelenler hazırlıklı geliyor. Tehlike çanları çalıyor. Tüketim artmıyor, kiralar artıyor. Sektörün yüzde 50'si eriyip gidecek. Herkes tedbirini doğru almak zorunda. Tren kaçtı kaçıyor." diye konuştu.

Yatırım için başka sektör arıyorum
Giyim sanayiinin renkli simalarından APS Tekstil'in yönetim kurulu başkanı Osman Benzeş, maliyetlerin artması ve ABD'ye ihracatın durması sebebiyle yeni bir sektör arayışı içinde olduğunu söyledi. Bir dönem sağlık bakanlığı yapan Osman Durmuş'un 'kanlarımızı vermeyelim' sözünü haklı bulan Benzeş, "Bu milletin genleri enteresan 5 senedeki maliyet artışı yüzde 110, dolar 1,28. Hayırlı olsun." diye konuştu.

Yeni dönemde perakende yaşanacak gelişmeleri birlikte gözlemleyeceklerini söyleyen Benzeş, "Alışveriş merkezlerinde çalışmaktan mutlu olanlar var. 4-5 yılda amorti eder hale geldi. Ama, keklik Abdullah Kığılı. Yabancıya 4 liraya, yerliye 10 liraya. Bırakın bu ayakları." dedi. Giyimde bir politika oluşturulmasının önemine değinen Benzeş de AVM'lerin trafikteki etkisine dikkat çekti. Kredi kartları kullanımındaki artışa vurgu yapan Benzeş, bin 200 işçinin çıkışını yapıp kıdem tazminatını vermiş. İşçiler bu şekilde kredi kartı borcunu ödemiş. Benzeş, hâlâ AVM önlerinde kredi kartı dağıtıldığını kaydetti.

Sıkıntılara kilitlenirsek kaybederiz
Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz da yeri markaların yabancılar karşısında korunması için şu teklifi yaptı: "Devlet aldığı vergilerin bir kısmını bazı alışveriş merkezleri veya tümünde yerli markalara ilişkin kotayı uygulayanlara avantaj sağlamak üzere kullansın. Örneğin bir AVM'de yerli markalar yüzde 60 yer aldığı zaman vergi avantajı sağlıyorum denilen yaklaşım, çözüm faydalı olacaktır." Yılmaz, sadece tekstilin sıkıntılarla anılmasının doğru olmadığına inandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Kendimizi hazinenin ortasında oturan ve bunu doğru değerlendirdiği takdirde bölgesel ve dünya ölçeğinde güç oluşturabilecek konumda görüyorum. Bilgi birikimini ithal ederek üretim altyapısını sağlayıp kendi ülkemizde çabuk üreten ve modayı piyasaya süren hale getirirsek markalar çok ciddi faydalanabilir. Bölgesel teşviklerden ziyade sektörün genelini kapsayan üretimlerle hızlı ve modayı üretmeye inanıyoruz."

Çırağan'da toplandık, sonuç ortada
Roman Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Toplusoy da daha önceki dönemde ünlü markalarla bir araya gelip alışveriş merkezi kurmayı planladıklarını belirterek, "Çırağan 35 grubunu kurduk. 35 ünlü marka vardı, yaşımız küçüktü, fikirler attık ortaya. Maalesef paralar toplayıp inşaata başlayamadık. Şimdi AVM'lerin eline düştük. Güçlü olan biziz. Karar alacaksak hepimizin sözünde durması şart. Aksi davrananı Markalar Birliği'nden çıkarmak lazım. Güç birliği yapılmazsa Mall'lara karşı 3 sene sonra havlu atacağına inanıyorum.

Bizim yapmamız gereken şey birlik ve beraberlik kurmak zorundayız. Bir girersiniz Zara meydanın ortasında, senin mağazan arkada üst katta. Kendi bindiğimiz dalı, güvenirliliğimizi kaybettik. Önce görev Markalar Birliği başkanına düşüyor, ikinci en büyük görev de Kiğılı'ya düşüyor." değerlendirmesini yaptı.

Abdülhamit Yıldız/Zaman


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.