sürgündeki heykel

sürgündeki heykel

'Güzel İstanbul'un 1974 yılındaki sökülüş öyküsü ve Aşk Yağmuru'nun sonu

Heykeltıraş Zafer Sarı, metali işleyip çıplak bir kadını belinden kavrayarak havaya kaldıran erkek figürü yaratınca…

CHP’li Belediye Başkanı Hasan Şeker de o heykeli turistik beldenin meydanına koydurunca…

AKP’li İlçe Başkanı Zafer Yaman, adaşının sanatından utandığını açıklayıp, heykele savaş açınca…

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Sanatta özgürlükten yanayım ama gençler, toplumdaki etik duygusu gibi korumamız gereken kesimler, değerler var” beyanında bulununca ‘sanat, etik, sansür, müstehcen, ahlâk’ kavramları orta yere dökülüverdi.

Kemer’in orta yerinde bulunan heykel müstehcendi; oradan derhal kaldırılmalıydı. Mukavva kartonlara “Bu ne biçim sanat” yazanlar heykelin bir an önce kaldırılması için gösteri yaptılar.

Son durum ne mi?

‘Aşk Yağmuru’ heykelinin akıbetine, Antalya Valiliği’nin ‘heykelin yerleştirilmesi ve sanatsal durumuyla’ ilgili inceleme yapmakla görevlendirdiği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün raporu karar verecek.

Peki Kemer Meydanı’ndan kaldırılırsa ya da makul bir süre orada bırakılırsa yine ya da her ne şekilde olursa olsun bir ‘çözüm’ bulunursa konu kapanacak mı sanıyorsunuz?

Yazımızın başında da değindiğimiz gibi çok yanılıyorsunuz.

Çünkü tarihimiz, müstehcen bulunan heykeller ve onlara uygulanan cezaların örnekleriyle dolu.

Liste yapacak değiliz.

Onun yerine, Aşk Yağmuru’nun akıbetini beklerken 1974 yılına dönecek, İstanbul’un Karaköy Meydanı’ndaki Güzel İstanbul heykelinin sökülüş hikayesini hatırlayacağız hepsi bu…

SÜRGÜNDEKİ HEYKEL

Tam 34 yıl önceye gidiyoruz. Cumhuriyet’in ilan edilişinin 50. yılı nedeniyle; 1973’te bir yarışma açılır. Yarışma sonucunda, genç heykeltıraş Gürdal Duyar’ın ‘Güzel İstanbul’ adını verdiği heykeli Karaköy Meydanı’na yerleştirilir.

Buraya kadar her şey normaldir ama bir süre sonra, takvimler 1974 Mart ayını gösterir ve Bülent Ecevit’in CHP’si ile Necmettin Erbakan’ın MSP’sinin kurduğu koalisyon hükümeti iş başındadır.

Dönemin İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk “Bu heykel Türk anasına hakarettir” der, Necmettin Erbakan da “heykel derhal oradan sökülmelidir” görüşünü belirtir.

GÖZDEN UZAK OLSUN DA

Çıplak, genç bir kadın vücudu figürüdür ‘Güzel İstanbul’… Yani ‘Güzel İstanbul’ müstehcen bir heykeldir. Gereği yapılmalı, heykel cezalandırılmalıdır. Ama nasıl?

Dönemin İstanbul Valisi Namık Kemal Şentürk ‘nasıl?’ sorusuna yanıt veren kişidir.

Vali, tartışmalar nedeniyle nerdeyse koalisyonun dağılmasına yol açacak olan ‘Güzel İstanbul’ heykelinin sökülmesine, ortadan kaldırılmasına karar verir.

21 Mart 1974 gecesi ‘Güzel İstanbul’ kimselerin ruhu duymadan yerinden sökülür. O günlerde berduşların, şarapçıların barınağı olarak bilinen Kumkapı sahilinde, kumların üstüne bırakılıverir Duyar’ın ‘Güzel İstanbul’u…Kumkapı sahilinde günlerce kaderine terkedilmiş olarak bekler sonra da yeni tartışmalar çıkmasın düşüncesiyle yine kimselere hissettirilmeden Yıldız Parkı’nda ücra bir köşeye yerleştirilir.

İşte böyle…2007 yılında Antalya’da yaşanan bir heykel tartışması, tutup zihinlerimizi 1974’lere geri götürüyor ve bize de, ‘Aşk Yağmuru’ heykelinin sonu da ‘Güzel İstanbul’unkine benzeyecek mi diye sormak ve yanıtı beklemek düşüyor.

FÜGEN ÜNAL ŞEN- Akşam

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.