Sorma kişinin aslını?

Sorma kişinin aslını?

Sorma kişinin aslını sohbetinden bellidir..Bir öz deyiş, doğru deyiş.. Şenay Düdek'e sordular, sohbeti ve verdiği yanıtlar !

Sabah namazınızı kıldınız, devamında bir de zikir yaptınız. Sonra işinize gidip magazin camiasının altını üstüne getirdiniz, oradan da çıkıp programa göre ya bir barda, ya bir kulüpte ya da marjinal bir eğlence mekanında günü tamamladınız… Garip mi geldi? Magazin dünyasının sivri dilli kraliçesi Şenay Düdek'in hayatı tam da bu çember içinde sürüp gidiyor…

Televolelerdeki masalsı öykülerin yerini realty şov tadında acıklı bir gerçeklik almaya başladı. Ne değişti Türkiye'nin magazin gündeminde?

Zaten 80'li yıllarda Dobra Dobra başlığıyla ünlülerle röportajlar yapıyordum ve bu sayede o pırıltılı dünyanın arkasında yaşananları gün yüzüne çıkartıyordum. Bir gazeteci olarak bilinirliğimi de bu röportajlara borçluyum. Tüm magazin dünyasında o renkli hayatın arkasında yaşananların gündeme gelmeye başlaması şunun şurasında üç yıllık bir hadise. Bu akım Dobra Dobra'yla başladı.

- Bu farkı yaratmanın sırrı ne?

Programda ele aldığımız konular sayesinde gündem yaratıyoruz. Gündeme gelmiş olayların aslını astarını ortaya çıkartmaya, bütün taraflarıyla konuları irdelemeye başladık. Mesela Nilgün Belgün'ün bir dövülme hadisesi vardı. Nilgün Belgün'ü de, döven kişiyi de çağırdık. Karşılıklı herkesi buluşturduk. Halkın önünde oluyor bizim programımızda bütün bunlar.

- Magazin gazetecileriyle ünlülerin dirsek teması halinde olduğu söylenir. Fakat son dönemde magazin gazetecileriyle ünlüler arasında bir hesaplaşma var gibi; sizin de böyle bir tavrınız var konuklarınıza karşı.

Aslında ben danışıklı dövüş yaklaşımını kendi adıma kabul etmiyorum. İşinde çok agresif yapılı bir insanım. Haksızlıklara tahammül edemiyorum ve kavga ediyorum. Kızdıklarımı da dile getiriyorum. Mesela geçenlerde bu tarz bir tartışmayı Cenk Eren'le 'Bir Dilek Tut' yarışmasında yaşadık. Cenk benim çok sevdiğim bir arkadaşım ama insan kardeşiyle, eşiyle bile kavga edebiliyor. Her tartışmayı da gündeme gelmek için ya da reyting kaygısı nedeniyle yapılıyormuş gibi görmemek lazım.

- Ünlülerin çoğundan arkadaşım diye bahsediyorsunuz. Bu işinizin doğasıyla çatışmıyor mu? Arkadaşlar sırlarını paylaşır ama sizin işiniz biraz da sırları deşifre etmek.

Eğer bir sanatçı, bir manken, bir şarkıcı arkadaşım bana güvenerek çok özel bir sırrını benimle paylaşmışsa ben reyting alacağım ya da Dobra Dobra'yı tavana vurduracağım diye bu sırrı ifşa edemem. Öyle insanlar var ki bu camiada... Üvey babası taciz etmiştir çocukluğunda o bende kalır; mezara kadar da gider. Evli bir insanla beraber olmuştur ve o ilişkiden hamile kalıp çocuk aldırmıştır. Dertleşmek için beni aramıştır. Bunu açıklamam. Toplumun fazla bilmediği, irdelemediği bazı olayları açığa çıkartırım. Bunu yaparken de mutlaka elimde belge vardır. İspatı olmayan bir şeyi asla dillendirmem.
- Deniz Seki'yle yaşadığınız tartışma gibi mi? Canlı yayında 'Konuşursam stüdyoyu terk etmek zorunda kalırsın' demiştiniz, Hüsnü Şenlendirici ile yaşadıklarına ilişkin...
Kim olursa olsun ispatı olmayan şeyi söylemem. Fakat Deniz'le yaşadığımız dialogda çok kızdım. Çünkü Hüsnü Şenlendirici, Deniz Seki ve Nazire Şenlendirici arasındaki hadisede taraf oldum. Nazire Şenlendirici kalkıp "Senin evinde Deniz Seki ve Hüsnü Şenlendirici buluşuyormuş" dediğinde kafamın tası atar. Onları savunmaya çalışırken Deniz'in de bazı konularda absürd davranışlarda bulunması beni çileden çıkardı. O zaman dur, otur denir. Orada bir tehdit ya da kötü niyet yoktu.

"Kendimi korumam lazım"

- Tıpkı bu Deniz Seki olayında adınızın çok gündeme gelmesi gibi son dönemde çok fazla gündeme gelmeye başladınız. Bu sizi nasıl etkiliyor?

Artık uzunca bir süre röportaj yapmayacağım. Bir sözüm daha var, ondan sonra bu defter kapanıyor. Kendimi ekranlarda, gazetelerde görmekten sıkıldım. Temmuz ortasında yurtdışına çıkıp uzun bir süre Türkiye'ye dönmeyeceğim. Çünkü bu durum benim de özelimi elimden almaya başlıyor. Yani haber yaparken haber olma konumuna geliyorsun. Kendimi korumam lazım.

- Magazinden korunmak mümkün mü?

Sanatçı isterse tabii ki. Eğlenmek için Reina'ya, Cahide'ye değil de Sarıyer'de Kahraman'a gidersen, Kuzguncuk'ta bir restoranda yemek yersen kimse seni yakalamaz. Bazı insanlar var ki neler yaşıyor ve asla magazine malzeme olmuyor.

- Başkalarının hayatları hakkında bu kadar bilgi sahibi olan bir insan olarak kendinizi deşifre olmaktan nasıl koruyorsunuz? Cinsel kimliğiniz bile sorgulandı bir dönem.

Özelimi eşelediler, canımı acıtmaya kalktılar, hakkımda dedikodular çıktı. Fakat, özelime girip hakkımda elinde belge bilgi olmadan açıklama yaptıkları zaman, ben o kişinin donuna kadar her şeyini alırım. Herhalde hiçbir gazetecinin üç avukatı yoktur. Ama benim var. Üç defa ölümden döndüm. Verdiğim bilgiler doğrultusunda çok büyük bir uyuşturucu operasyonu başlatıldı; ve birtakım kişiler o operasyonla deşifre oldu. Daha sonrasında evim kurşunlandı, arabam parçalandı ve daha bir sürü şeyler. Bu olaylardan sonra ben 10 yıldır kendimi bu tarz bir çalışmanın odağına çekecek şeylerden uzaklaştım. Ben attığım adıma bile çok dikkat eden bir insanım.

"Allah'la evliyim"

- Fakat yine de hakkınızda çok şey yazıldı

Bazı insanlar benim cinsel kimliğimle ilgili ipe sapa gelmez konuşmalar yapıyor. Fakat bütün samimiyetimle söylüyorum ben aseksüelim. Cinsel kimliğimle ilgili çıkartılan dedikodular belden aşağıya vurmaktır. Ben nasıl ki belden aşağıya vurmuyorsam, hiç kimsenin de bana belden aşağıya vurmasına izin vermem. Herkes kanıtlarıyla konuşacaktır. Nice ünlü kadınlar var, çoluk çocuk sahibi ama gece klüplerinde kart alıp-veriyor; ya da iş adamı, çoluk çocuğu olan ünlü erkekler tanıyorum yurtdışında gay kulüplerde kollarında bileziklerle erkek arkadaşlarıyla dolaşıyor. Söylediğim gibi hiç saklamıyorum ben bir aseksüelim. Allah'la evli olan bir insanım. Benim aşkım da, sevgim de sadece Allah'a, Umre'ye gittim 1996 yılında, beş vakit namaz kılıyorum.

- Bütün bunlar bir nevi arınma, diyebilir miyiz?

Tabii ki... Bu arınmadır. Ben bunu dobra dobra söylüyorum. Yaşadığım hayat o kadar ahlâksızlıkların ön planda olduğu, dostlukların olmadığı bir hayat ki... Bir şekilde kendinizi koruyup arındırmanız lazım. Mesela her ramazan Edirne'ye, Konya'ya ve Bursa'ya giderim. Oralarda evliyalar var ve onların arasında olmak benim çok hoşuma gidiyor. İki yıl sonrası için bir plan yaptım. Yılın 10-15 gününü Umre'de, 15 gününü de Bursa'da, Edirne'de evliyaların arasında ve Konya'da Mevlana Hazretleri'nin yanında geçireceğim. İnsanlar buna inanmayabilir ama yalan değil bu. Benim karşıma hangi hoca dikilirse dikilsin, ben onunla birlikte tüm duaları çatır çatır ezbere okurum. Bir köye veya bir camiye çok rahatlıkla teravih namazı kıldırırım. Ama en iyi şarabın ne olduğunu, Amsterdam'da en iyi kulüplerin, Berlin'de en iyi şovların nerede olduğunu da bilirim.

- Psikoloğunuz var mı?

Yok. Kimse bana kızmasın ama ben inanmıyorum psikologlara. En iyi psikoloğun Allah olduğunu düşünüyorum. En sinirli, en çaresiz anlarımda, en bunalımda olduğum anlarda Allah'la konuşuyorum. Bir de spor yapıyorum. Eşekler gibi spor yapıyorum, canımı acıtıncaya kadar. Bu şekilde elektriğimi boşaltıyorum ve kendime geliyorum. Bir de çok iyi bir ailem var, birbirimize çok bağlıyız. Sevgiyle büyüdüm ben, mesela iş ortamımda bile Posta Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay bana "Kraliçem" der. Dolayısıyla çevrenizdeki insanlar sizi seviyorsa, saygıları varsa psikoloğa ihtiyaç olmaz diye düşünüyorum. Ha gidenler için tabii ki iyi olan tarafları vardır

Aktüel

Editörün notu:
Bir zamanlar bir Bay Zurnik vardı. Gazeteciler onunla söyleşi yaparlardı. Söyleşileri okurlarca ilginç bulunan Bay Zurnik bugün aramızda bulunmuyur ama söyleşileri gazete arşivlerindeki tazeliğini koruyor. Gazetecilerin bu söyleşilerden öğrenecekleri çok şey olmalı. Bay Zurnik bir konuşur pir konuşur, sözünü hiç esirgemezdi. Bay Zurnik'in maceralarını ve kim olduğunu merak edenlere arşivlerdeki gazetelerde yer alan ilginç söyleşileri okumalarını şiddetle tavsiye ederim..(Ümit Oğuztan)




HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.