Kuzu: AİHM'nin 'dokunulmazlık' kararı yanlış

Kuzu: AİHM'nin 'dokunulmazlık' kararı yanlış

TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonu Başkanı, Kuzu, AİHM'nin milletvekili dokunulmazlığı konusundaki kararının yanlış olduğunu belirterek, "Şu anda parlementoyu bağlayan yönü yok" dedi.

TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) milletvekili dokunulmazlığı konusundaki kararının yanlış olduğunu belirterek, karar kesinleşmediği için TBMM'yi bağlayan bir yönü olmadığını söyledi.

Kuzu, AİHM'in, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın, ''Adil yargılanma hakkının engellendiği ve hak ihlali yapıldığı'' iddiasıyla Türkiye aleyhine açtığı davada haklı bulmasına ilişkin kararını AA muhabirine değerlendirdi.

''Bu konudaki kanaatimiz belli'' diyen Kuzu, dokunulmazlığı her zaman savunduğunu bildirerek, bunun milletvekilliği için önemli bir güvence olduğunu ve milletvekilinin şahsına değil, yaptığı iş için verilen bir teminat olduğunu kaydetti. Kuzu, ''Üniversitelerde özerklik neyse, mahkemelerde bağımsızlık neyse, burada dokunulmazlığın fonksiyonu da aynıdır. Öncelikle bunun çok iyi algılanması gerekir. Milletvekiline tanınmış bir keyfilik, ayrıcalık gibi görülürse dokunulmazlığı anlatamayız'' dedi.

 

AİHM'de açılan davanın Meclis'teki bir uygulama üzerine açıldığını, başkanlığını yaptığı Anayasa-Adalet Karma Komisyonunun 22. Dönemde 100'den fazla milletvekiliyle ilgili 277 dosya hakkında, ''Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasının dönem sonuna ertelenmesi'' kararını verdiğini hatırlatan Kuzu, şöyle konuştu:

''Buradaki itiraz; 'Dokunulmazlığının kaldırılmasını talep edenlerin dokunulmazlığını kaldırın'' şeklindeydi. 277 dosyanın tamamı için istisnasız, yazılı veya sözlü olarak, 'Dokunulmazlığımı kaldırın' dilekçesi var. O zaman eğer isteyenin dokunulmazlığını kaldıracaksak, Karma Komisyona gerek yok. Hiçbir anlamı yok. Eğer öyle bir düzenleme yapılacaksa, Meclis Başkanlığına dilekçesini verir, dokunulmazlığı kaldırılmış olur. Çünkü bizim burada görüşmemizin bir manası kalmaz. Asıl itirazım; dokunulmazlık ilgili kişinin şahsına verilmediği için böyle bir talep hakkı olamaz. Dokunulmazlık, yaptığı görev gereğidir. Mahkemede nasıl ki hakim, 'Benim bağımsızlığım olmasın' diye vazgeçemezse, nasıl bir üniversite hocası, 'Özerkliğim olmasın' diye bundan vazgeçemezse, vekil de bundan vazgeçemez. Bunun altını bin kez çiziyorum; böyle bir yetkisi yoktur.''

 

 

-''İSTEYENİN KALDIRALIM) DEMEK SİSTEMİ İŞLEMEZ HALE GETİRİR''-

 

 

Burhan Kuzu, isteyen milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasının, ''Uygulamada dokunulmazlığın çalışmasının imkansız hale getireceğini'' savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Milletvekili üzerinde kamuoyu ve basının korkunç bir baskısı olur. Dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyenler kahraman, istemeyenler ise yargıdan korkan durumuna düşer. O durumda bir gruplaşma başlayacak. Dehşet bir yol, tehlikeli bir yol. 'Dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyenin kaldıralım, istemeyenin kaldırmayalım' derseniz, dokunulmazlık eğer vekile verilmişse uygulamada bunu kullanamaz hale gelir. Olacak korkunç baskı nedeniyle mecburen istemek durumunda kalır. Hedef bu mudur acaba? O zaman dokunulmazlığın hiçbir anlamı kalmıyor, külliyen kaldırın. Benim bu görüşümü doğrulayan iki gerekçemiz var; Biri TBMM İçtüzüğü, 'Milletvekilinin istemesi, dokunulmazlığı kaldırmak için yetmez' diyor. İkinci hususta ise Anayasa Mahkemesine dava yolu açıktır. Dokunulmazlık kaldırılmış olmasını Anayasa Mahkemesi denetliyor. 'Şahsi veya siyasi bir husumet mi var? Vekil üzerinde bir baskı mı var? Bundan mı kaldırılıyor? İş ciddi mi?' şeklinde, bir çok açıdan bakarak karara varıyor. Dokunulmazlığın kaldırılmasını icabında iptal ediyor. Kaldırmak çok iyi bir şey olmuş olsa tek başına, Anayasa Mahkemesine niye gidilsin?''

 

 

-''BU KARAR, BÜYÜK DAİREDEN DÖNER''-

 

 

AİHM kararının ardından TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonunun dokunulmazlık konusundaki tavrıyla ilgili herhangi bir görüş belirtemeyeceğini ifade eden Kuzu, takdir hakkının Komisyonda olduğunu vurguladı.

Kuzu, AİHM'in verdiği kararın yanlış olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Bu karar daha kesinleşmedi. Verilen, Alt Komisyonun kararıdır. 7 kişinin 4'ünün oyuyla alınmıştır, 3 kişi de muhalif kalmıştır. Daha büyük daireye gidecek, ne karar çıkacağını bilemeyiz. Henüz kesinleşmiş bir karar yok ortada. Karar kesinleşmediği için şu anda Parlamentoyu bağlayan bir yönü yok. Kaldı ki karar böyle çıkmış olsa bile, bu tek tek açılan bir dava konumundadır. AİHM, ferdi başvuruya karar veriyor. Bundan bir ilke kararı çıkartmak zaten düşünülmez. Eğer Karma Komisyon bu kararı dikkate alırsa, ilgili üyenin isterse dokunulmazlığını kaldırır. Bu, emredici konumda bir şey değil.''

Konunun AİHM'e götürülme gerekçesinin, ''Yargılanma hakkı'' olduğunu,  Mahkemenin de ''Kişinin yargılanma hakkı engellenmesin'' dediğine işaret eden Kuzu, ''Ben de diyorum ki 'Senin şahsına ait bir şey değil ki bundan vazgeçesin' Buna karar veren hakim, 'Bağımsızlığımdan vazgeçiyorum' desin bakalım. Kendi niye vazgeçemiyor bağımsızlıktan? Çünkü bu güvencedir. Bu karar yanlıştır ve çok zayıftır. Muhtemelen büyük daireden döner bu karar. Yanlıştır. Bildiğim kadarıyla bunun hiçbir yerde örneği yok. AİHM'in kararları içinde doğrusu da var, yanlışı da var'' görüşünü ifade etti.

 

-DOSYALARIN AKIBETİ-

 

 

Öte yandan, TBMM'ye gelen dokunulmazlık dosyası toplam 208'e ulaştı. Bunların 75'i hakkında, ''Dokunulmazlığının kaldırılmasının dönem sonuna ertelenmesi'' kararı verilirken, 76 dosya için oluşturulan 3 hazırlık komisyonu henüz çalışmalarını tamamlamadı. İlk toplantılarını yaparak milletvekillerinin savunmalarını yazılı ve sözlü olarak alan hazırlık komisyonları, aradan geçen uzun zamana rağmen raporlarını oluşturmadı.

Meclise gelen 3 dosya, daha sonra Başbakanlıktan gelen talep doğrultusunda iade edilirken, bekleyen 54 dosya hakkında ise henüz hiçbir işlem yapılmadı.

Kuzu, hazırlık komisyonlarının çalışmalarıyla ilgili olarak, ''Komisyonlarda görevli arkadaşlardan bazıları yurtdışına gitti, ayrıca bazılarının yurtiçinde bazı çalışmaları oldu. Yeni dosyalar geldi. Komisyonlar çalışıyor. Hazırlık Komisyonları raporlarını hazırlarsa, Karma Komisyonu toplayacağım. Askıya alınma diye bir şeyimiz yok'' dedi.


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.