
Küresel ısınma vitrine taşındı
2008 yılının moda trendleri, dünyada yaşanan felaketlerden esinleniyor.
2008 yılının moda trendleri, dünyada yaşanan felaketlerden esinleniyor. Modacılar, doğayla barışık kumaşlar için, dünyanın en çabuk uzayan ağacı bambuya el uzatıyor. Çevreyi görmezden gelenler de var. Tüm eylemlere karşın, kürk hâkimiyetini koruyor
Yıl 2000’di. Moda otoriteleri karar vermişti. Artık kadınlar çekici, çok çekici olacaktı. Öyle de oldu. Moda tüketicisi, gösterişli imajlarla donatıldı. Beyaz kuzu derileri, parlak plastik detaylar, gümüş ve bambu düğmeler, seksi kırmızı rugan ayakkabılar...
Yıl 2008...
Modacılar gözlüklerini değiştirdi. Dünyanın, Paris Hilton’un ayakkabı ve elbiseleriyle aynı renk olmadığının farkına vardı. Küresel ısınma, yoksulluk dünyaya sopasını gösterdi... Geçmişten ilham alan modacılar, bu kez gelecek tehlikesini gördü ve ‘daha az’ mantığıyla hareket etmeye karar verdi.
Bu aydınlanmanın etkisiyle, doğayla barışık kumaşlar kullanılmaya başlandı. “Çevreden bana ne!”diyenler yok mu? Elbette var. New York ve Milano’da yapılan defileler gösteriyor ki, kürk modası engel tanımıyor. Kış aylarında hava sıcaklıklarının artacağı haberleri, kürkleri uzun ve kabarık mantolar halinde karşımıza çıkarıyor. Kaşkoller, çantalar, ayakkabılar hatta takılarda bile kürk detaylar hâkim. Kısacası, Fendi ve Armani önümüzdeki yıl, hayvan hakları savunucularıyla pek sık karşı karşıya geleceğe benziyor. “Kürksüz olmaz” diyenlere cevabı da çevreci modacılar veriyor: “İmitasyon kullanın.”
Yeni zenginler kürk peşinde
Türkiye’nin önde gelen modacılarından Bahar Korçan da küresel ısınmanın modaya her anlamda yansıdığı görüşünde. Ancak buna rağmen kürkün dönüşünün, ‘çelişki’ olduğunu söylüyor. Korçan’a göre, bunun nedeni dünyada ortaya çıkan farklı zengin kitle. Çin, Japonya ve Rusya’da tanımadığımız yeni zenginler olduğuna dikkat çeken Korçan, bu kişilerin kürk ve aksesuarlarıyla aydınlanmayı hiçe sayan istekler içinde olduklarını ifade ediyor. Modacılarsa, sadece bu talebi karşılıyor. Kendisine gelince; Korçan, imitasyon kürk bile kullanmıyor.
Modacılar yine geçmişten bazı detayları günümüze taşıyacak gibi görünüyor. “Şimdi okullu olduk” şarkısına içimizde ses bulduracak ekose kumaşlar, pek çok tasarımla karşımıza çıkacak. Öyle ki, ekosenin piri Burberry, belden fiyonklu elbiseleriyle gücünü bir kez daha göstermeye hazır. Etekler, triko kazaklarla ve gömlek üzerine giyilen süveterlerle kombine edilecek.
Beli büzülen pantolonlar yine moda
Melis Pekand, Türkiye’nin trend uzmanlarından biri. Pekand, 2007’de, Kate Moss’un Top Shop için tasarladığı, bir beden büyük alınıp beli büzülerek kullanılan pantolonların hâkimiyetini sürdüreceğini ifade ediyor. Skinny jean pantolonlara giremeyenlere müjde! Bu kış sizin kışınız. Bol pantolonlar, kemer, şapka ve hırkalarla kombine edilecek. Renkler gri, füme ve siyahın tonları... Uzun, kalın, saç örgülü, fırfırlı hırkalarsa her yerde karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
Modacı Özlem Süer, küresel ısınmanın sadece susuzlukla değil, soğuk olmayan kış günleriyle de kendini göstereceğini, kıyafetlerin buna göre tasarlandığını söylüyor. Süer’e göre, bu kış vitrinleri kısa kollu kabanlar, montlar, hafif süet ceketler süsleyecek.
“Kışın ortasında kısa kollu kaban mı? Donarız...” demeyin. İmdadınıza yine 1980’lerden uzun eldivenler yetişecek. Şıklık, zarafet, farklılık detaylarda aranıyor. Anahtar kelime ‘konfor’. Cleancut (temiz kesim) dikim detayları, zamanın ve zamansızlığın sorgulandığı aidiyet duygusunu anlam dışı bırakıyor.
Kabile üyesi kadınlar
P&G’nin hazırladığı trend raporuna göre, başını, Belanciaga, Stella McCartney, Fendi, Marc Jacobs ve Chanel’in çektiği ‘kabile üyesi akımı’, 2008 yılının başında kendisini gösterecek.
‘Kabile üyesi’ sert bir çizgi. 1980’lerin punk modasının bugüne ve bugünün sokağına yansıyan haşarı bir türü. Bağımsız kadının bu yeni ifadesi, orijinal özel yapım parçalar, okullu tarzı spor ceketler, tüvit paltolar, örgü hırkalar ve süveter elbiselerde vücut bulacak.
Louis Vuitton, Colette Dinnigan, Jil Sander’ın takipçisi olduğu akım ise ‘Hollanda Renkleri’. Bu akımda, doğal renkler kaliteli kumaşlarla birleştiriliyor ve Rembrant, Ribens, Vermeer gibi sanatçıların eserleri canlandırılıyor.
Ve modern kariyer kadınları. Sizler için iş kıyafetine yeni ve avangart bir soluk getiriliyor. Maksi-minimalizm, kumaş, hacim ve renklerin birleşimi olarak karşınıza çıkmaya hazırlanıyor. Öyle ki Yves Saint Laurent, Prada, Michael Kors gibi modacılar 2008 kışı için sadece bu tür kıyafetler tasarlıyor.
Lady Macbeth kadar gösterişli
Bel, kalça, omuz ve bacağa vurgu yapan kıyafetler de ‘1940’ların büyüsü’ akımı ile Paul Smith, Kane, Valentino, Lanvin, DKNY’nin koleksiyonlarına yansıyor. Kürk işte bu akımda çok revaçta. Trend raporu, son olarak Burberry, Givenchy ve Zac Posen’in temsil ettiği ‘Modern Ortaçağ’ modasından bahsediyor. Akım, “Lady Macbeth’in, ‘Geleceğe Dönüş’ filminde karşımıza çıkması” diye tanımlanıyor. Bu akımın favori rengi siyah. Yün, kaşmir, PVC, raspa, kadife ve ipek hemen her giyside karşımıza çıkıyor.
‘Ed Hardy’ markasını duymuşsunuzdur. Hani İngiltere’de dükkân açıp Madonna, Ashton Kutcher, 50 Cent, Puff Daddy, Lil’Kim ve hatta Liz Taylor’ı portföyüne taşıyan marka. Ed Hardy, bu yıl tişörtlerine dövme desenlerini basacak. Desenlerin iddialı olacağı konuşulmaya başlandı bile.
Punk tarzı ve Amerikan eagle tişörtleri bol bol göreceğimiz sezonda, sessizce sırasını bekleyen deri de canlanıyor. Motosiklet botlarını unutmamak lazım tabii.
Doğa dostu bambu tişörtler
Bambunun, dünyanın en hızlı büyüyen ağacı olduğunu biliyor muydunuz?
Bilmiyorsanız öğrenin; çünkü 2008 ilkbahar-yaz aylarına, bambu damgasını vuracak. Bambu, ilk olarak 50 yıl önce Japonya’da bir gelinlikte kullanılmış. Bambudan imal edilen kumaşlar, yüzde 100 doğa dostu. Üstelik hava alabiliyor. Bambuları pek çok markanın ve tasarımcının kıyafetleriyle giymeye hazır olmak gerekiyor. Kimler yok ki: Balenciaga, Valentino, Armani, Zegna... Markalar, bambu liflerini özellikle gömleklerde kullanmayı planlıyor.
Tek yenilik bu değil. İlkbahar- yaz sezonunda high-performance (yüksek performans) kumaşlar dantel, kuşak ve nakış detaylarıyla süslenecek. Emprime kıyafetler üzerine payet işlemeler uygulanacak ve yırtık finishingler (bitirme yerleri) çok sık görülecek. Kıyafetler tahta, cam ve porselen kolyelerle tamamlanacak. Aynı desenin farklı renklerinden patchwork elbiseler ve bluzlar sık görülecek. Kapüşon ve desenli şalvarlara rastlamak da mümkün.
Yoksa siz romantik misiniz? Empire elbiseler ne güne duruyor? Sizin için vitrindeki yerini almaya hazır bile.
Çekilin frapan erkekler geliyor
Milano’da defileleri takip eden moda eleştirmenleri, kısa sürede erkek modasında erotizmin trend olacağını ve erkeklerin de kadınlar kadar çıplak gözükebileceğine hazırlıklı olunmasını tavsiye ediyor.
Tasarımlara bakıldığında erkeksi hatlar geri planda kalıyor, feminen çizgilerin erkek giysilerine hâkim olduğu görülüyor. Yani hazır olun, frapan erkekler geliyor!
Detaylara gelince... Erkek giyiminde kumaşlar hafif, şık ve rahat. Tasarımlarda pantolonların dar paçalarında düğmelerle ve sarı- mor renklerin kullanımı, çok renkliliğin erkek modasına hâkim olacağının göstergesi.
Tempo/ Yasemin Yurtman
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.