Mustafa Karaaliğlu, programına konuk olan Bakan Atalay'a “Acaba polisin yetki ve sirayetleri arttırmakla yanlış mı yaptı Türkiye? Biraz yetki aşımı şiddet aşımını da beraberinde getirdi mi? Siz nasıl karşıladınız ve neler yapıyorsunuz bu konuda?” diye sordu...

Soruya karşılık Beşir Atalay: “Son günlerde biraz maalesef peş peşe bazı olaylar oldu polis teşkilatımızla ilgili, polislerimizle ilgili. Tabii ciddi şekilde değerlendirmeler de oldu. Önce şunu tespit etmek durumundayız. Devletin en önemli görevlerinden birisi belki en önemlisi diyebiliriz en başta geleni vatandaşlarının güvenliğini sağlamak. Vatandaşların huzurla ve asayiş açısından sorun olmadan yaşamalıdır. Güvenlik en başta gelir. Bu konuda da hiçbir mazaret söz konusu değildir. Biz de hükümet olarak vatandaşımızın huzur ve asayişini her şeyin başına alıyoruz. Hiçbir mazaretimiz yok. Ben de İçişleri Bakanı olarak hiçbir mazaret tanımıyorum. Görevimiz budur.“ şeklinde yanıt verdi.

Son yıllarda özellikle polisin vatandaşlara karşı davranışında olumlu gelişmeler olduğun söyleyen Beşir Atalay, Hükümet olarak polisin eğitimine önem verdiklerini, her yıl teşkilatın %50’si olan yaklaşık 100 bin polisin hizmet içi eğitim aldığını belirtti.

Kamuoyunun gündeminde olan polis olaylarıyla ilgili olarak “Doğrusu ben burada meydana gelen bu olayların tek tek değerlendirilmesi üzerinde ayrıntılı duramıyorum. Sebebi şu; olayın hepsi yargıda. Ama tabii biz idari süreci de başlattık. Müfettiş gönderdik bu olayla ilgili olarak. Hepsinin ayrıntısını biliyorum bir defa.” açıklamasında bulunan Beşir Atalay, sözlerine şöyle devam etti: “Biz genelgemizi yayınladık. Polisimizi yine bu konularda dikkatli olmaya davet ettik. Polis Teşkilatımızla ilgili; içinde hata yapan olursa cezalandırılır. Polis Teşkilatı içinde disiplin vardır. “

Mustafa Karaalioğlu’nun “Şimdi yeni bir dönem yeni bir bakan; sizin bir vaadiniz olabilir mi topluma bu tür olaylara karşı müsamaha konusunda bir endişeye kapılmamaları gibi?” sorusuna İçişleri Bakanı’nın verdiği cevap: “Kesin olarak hiçbir hata örtülmez ve şu anda da örtülmüyor. Çok ince ince bu konular irdeleniyor. Ama bu her kurum için geçerli, her kitle için geçerli. Hata yapanlar olabilir, bunu da kabul etmek durumundayız. Ama işin diğer boyutunu da hep göz önüne alalım. Toplumsal hayat kurallarla yürür. Ve bu kuralları uygulanmasını polis denetler, bir sonrasında da yargı gelir. Polisimizin görevini iyi yapması gerekir. Polisi caydırıcı birkaç böyle olay oldu onları küçümsemiyorum. Çok önemli; neticede ölüm var sonunda. İnsan canı var. İnsan ölünce tüm mazeretler zayıf kalır. Ama her şeye rağmen bu olaylar sebebiyle polisimizi çok suçlayıcı; polisi linç gibi böyle bir şeye de gönlüm razı olmaz, buna izin de vermem. Bu meslek iyi bir meslektir. İyi yetişmiş bir polis ekibimiz vardır.” oldu.

Polis mesleğinin disipline dayandığının altını çizen Beşir Atalay, sadece İstanbul için polis mesleğinden ihraç edilen kişi sayısının da yaklaşık 500 kişi olduğunu belirtti.