Hayatı TV dizilerinde yaşayan kadınlar

Hayatı TV dizilerinde yaşayan kadınlar

Elazığ’da yapılan araştırmaya göre kadınlar TV’ye göre yaşıyor. Ev işi, gezme, hatta uykularını TV programı saatlerine uyduran kadınlar, sahip olamadıkları statü ve zenginliği diziler üzerinden yaşayarak avunuyor; oyuncularla ‘duygusal&#

Elazığ’da yapılan bir araştırmaya göre kadınlar; “ahlakı bozduğunu düşünüyor, müstehcenlikten rahatsız oluyor” ama yine de günde ortalama 4 saat 42 dakikasını TV karşısında geçiriyor.

Televizyonun kadınların gündelik yaşamlarına etkisi üzerine Elazığ’da yapılan bir araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Ana Bilim Dalı’nda doktora öğrenci Esra Gülmez, Elazığ’da 15 yaş üstü evli kadınlar arasında bir araştırma yaptı.

36 mahallede, 383 kadınla konuşan Ersa Gülmez’in araştırmasının sonuçları şöyle:

Kadınlar günde ortalama 4 saat 42 dakika televizyon izliyor.

Kadınların yarısından fazlası, izleyeceği programlar için ev işlerinden, gezme, alışveriş ve uyku saatlerine kadar çeşitli düzenlemeler yapıyor.

YOKSUN KADIN, DİZİLERLE AVUNUYOR
Televizyon izleme nedenleri arasında vakit geçirmek ve eğlenme ilk sırada yer alıyor; bunu “her konuda bilgi edinmek” izliyor.

En çok izlenen program yerli diziler. Dizi izleme nedenleri arasında, içinde bulundukları çeşitli yoksunlukların önemli rolü olduğu olduğu görülüyor.

Kadınların sahip olamadıkları ev, araba, giysi, statü, zenginlik gibi unsurlara duydukları ilgiyi, dizilerdeki oyuncular üzerinden yaşayarak avunuyor, gerçek olmadığını bildikleri halde dizi oyuncuları ile duygusal ilişkiye giriyorlar.

Dizilerden sonra en çok kadın programları izleniyor.

Özellikle ailevi sorunları olan, gelir ve öğrenim seviyesi düşük kadınlar, bağımlılık ölçüsünde TV izliyor; hatta bazıları gündüz izledikleri programları, gece ‘tekrar’ yayında bir kez daha izliyor.

KIZIYOR AMA YİNE DE İZLİYORLAR
Kadınların 132’si, bu programların toplum açısından kötü örnek oluşturduğu ve aykırı davranışların yayılmasına neden olduğunu, 109’u bu programların kendilerini üzüp sinirlendirdiğini belirtirken, 91’i ise bu programlar sayesinde kadın haklarını öğrendiklerini ifade ediyor.

Araştırma sonuçları, kadın programlarının genel olarak kadınların ruh sağlığı üzerinde oldukça olumsuz etkide bulunduğunu ve önceden var olan psikolojik sorunların bu tür programların izlenmesi neticesinde tetiklendiğini ortaya koyuyor.

Kadın programını yoğun olarak izledikleri halde, yüzde 78’i bu programlara katılmayacağını, yüzde 16’sı katılabileceğini, yüzde 4,5’i ise “çevreden çekindiğini” söylüyor.

Müstehcen sahnelere tepki gösteren ve kanal değiştirdiklerini söyleyen kadınlardan 6’sı RTÜK’ü arayıp tepkisini ilettiğini belirtiyor.

Çoğunluğu televizyonun toplumun ahlakını ve kültürünü bozduğunu, müstehcen görüntülerden, açık kıyafetlerden rahatsız olduklarını belirtiyor.

Evde olmaları halinde aile reisi baba veya en büyük yetişkin erkek çocuk, izlenecek programı seçmeye yetkili.

ntv



HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.