1988 Çanakkale doğumlu olan Görkem Dikel, 2007 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde başladığı eğitimini tamamlayarak 2010 yılında Erasmus LLP ile gittiği İspanya’da Fundacion Antonia Gala tarafından verilen sanatçı bursunu kazanan ilk Türk oldu. Şişli Gazetesi olarak Görkem Dikel ’in Nişantaşı  Soda ’da sergilenen “Bigger Than You- Senden Daha Büyük”  sergisini ziyaret ettik. Dikel resimlerinin, Sahra çölüne yaptığı seyahatten sonra oluşan hislerinden, kendisinde ve çevresinde fark ettiği bilgilerden ortaya çıktığını, bu bilgilerin ise insanın kendi kendine keşfedebileceği bilgiler olduğunu vurguladı. Resimlerinde doğaya övgü olduğunu belirten Dikel resimlerindeki espas anlayışının evrendeki herşeyin bir bütün olduğu yargısı üzerine kurulu olduğunu söyledi.

               Genç yaşına karşın kişisel sergi açabilmesini, resimlerine koleksiyonerlerin ilgi göstermesini, Dikel' in resim yeteneğinin  önümüzdeki dönemde karşımıza sıkça çıkacağının ipuçları olarak yorumlamak mümkün.

SOYUT RESMİN CAZİBESİ

Görkem Dikel’le yaptığımız röportajda soyut resimden etkilendiğini belirten Dikel; “Gerçekçi imgeleri kullansam da asıl yaptığım şey soyut bir resim. Çünkü kurduğum espas soyut bir espas, gündelik espas değil. Amacım bu imgelerden faydalanarak, onları sadece bir araç gibi kullanıp bir yandan da onların bana verdiği hissiyatı, fikri çalarak böyle soyut resimler oluşturmak”.

SAHRA ÇÖLÜ’NDEN NİŞANTAŞI’NA

Kültürel antropolojiye ilgisi olduğunu belirten Dikel; “ Kültürel antropolojinin bahsettiği şey, aynı durum, çeşitli kültürlerde değişiklilik gösterebiliyor. Ben hayatta iki farklı şeyin arasındaki bağı çözmeyi çok severim. Bu tür durumları hayatın içinde hep kendime sorarım”. Sahra Çölü’ndeyken hissettiklerini resimlerine yansıtan Dikel resimlerinde Spagetti Western türüne de gönderme yaptığını söyledi: “Çöldeyken kendimi güçlü bir şekilde, Spagetti Western filmlerinin içindeymişim gibi hissettim.”dedi.

DOĞANIN ORTASINDA

Sergi isminin, Dikel’in çölde doğanın ortasındayken hissettiklerini ve doğanın gücünü vurgulamak amacıyla hareket ettiğini söyleyerek son olarak şunları kaydetti: “Burada yüce olan şey doğanın ta kendisi aslında. Serginin isminden de anlaşılıyor, bizden daha büyük olan bir şey var. Şehirlerde insanlar, doğadan gelebilecek tehlikelere müdahale edebilirler. Böyle yerlere gittiğinizde hiçbir şey yapamıyorsunuz. Orada ki güç başka bir şey, çaresiz kalıyorsunuz. Çöl hayalet gibidir. Arkanızı döndüğünüzde tepeler yer değiştirirler. Rüzgâr çok kuvvetli eser, bir anda her şeyi değiştirebilir ve siz bir şey yapamazsınız.”dedi.