Farkında Mısınız?

Farkında Mısınız?

2008 yılında ‘Otizm Farkındalık Günü’ olarak seçilen 2 Nisan itibariyle başlayan, ‘Otizm Farkındalık Ayı’nda, farketmemiz gerekenleri ve otizm hakkında bilmemiz gerekenleri Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu Müdürü ve Eğitim Programları Direktörü Doç. Dr. Bi

Otizm farkındalık ayında neleri farketmeliyiz?
Her 110 çocuktan birinin otizm tanısı aldığını, erken tanının önemini ve kaliteli eğitim bekleyen yüzbinlerce otizmli çocuğu ve onların ailelerini fark etmeliyiz.

Bu aya özel olan önemli etkinlikleriniz nelerdir?
Otizmli kişilerin fark edilmeleri ve eğitimle topluma kazandırılmaları konularında halka açık bir panel düzenledik. Görsel ve yazılı medyada yayınlarımız oldu. Şişli’de  bulunan uluslar arası kalite standartlarına uygun eğitim veren okulumuza geziler düzenliyoruz,  uzmanlara, ailelere, ilgili herkese okulumuzu gezdiriyoruz. Ayrıca bazı alışveriş merkezlerinde stantlar açtık.  

Otizm hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?
Otizm çocuğun çevresiyle yeterli sosyal ilişkiyi kuramaması, dil/iletişim alanında belirgin gelişim kusurları ve tekrarlayıcı, kalıplaşmış davranış sorunlarıyla karakterizedir. Genelde konuşma yoktur ya da konuşmada ciddi bir gecikme görülür. Çocuklar kendilerinden beklenildiği şekilde çevrelerindeki kişiler, nesneler ve olaylarla ilgilenmezler. Aynı zamanda normal gelişim gösteren akranları gibi dokunma, tat alma, işitme ve görme duyularıyla beklenen tepkileri vermezler. Çocukların bir çoğu tekrarlayan davranış, öfke ve kendine zarar verme gibi toplumsal olmayan problem davranışlar sergilerler. Otizmden etkilenen çocuklar dil gelişimleri ve zihinsel düzeyleri ölçüsünde toplumsal hayatta yer alabilirler

Otizme neden olan, olabilecek faktörler nelerdir?
Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişimsel bozukluktur. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bir sürecin sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Zihinsel gelişimi ve ihtiyaç dışı sosyal iletişimi etkilediği ölçüde ağırlaşır. 

Otizme her çeşit toplumda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır nedenleri kesin olarak bilinememektedir. Ancak nedeni olabileceğine dair bazı bulgular vardır. Genetik faktörler, beyinde oluşan bir hasar (Örn: Hamilelik ya da doğum esnasında meydana gelen problemler), ailenin ya da çocuğun zehirli kimyasal maddelere maruz kalmış olmaları bu nedenler arasında sayılmaktadır. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleri ya da ailenin ekonomik koşulları ile bir ilişkisi yoktur.

Otizmde erken tanı ve önemi hakkında bizimle paylaşabilecekleriniz nelerdir?
Otizmi olan çocukların dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir; ancak, davranışları  ve gelişimsel özellikleri farklıdır. Dolayısıyla otizm tanısı, laboratuar sonuçlarıyla ya da tıbbi testlerle konulamaz. Tanı uzmanlar tarafından çocuğun gözlenmesi, gelişimin düzeyinin saptanması ve anne-babalara çocuğun özellikle sosyal (insan ilişkileri) gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla konur. Otizmin tanısı şu andaki bilgilerle 12 aylıktan itibaren konabilir. Erken yaşta tanı konması, bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir.

Otizm tanısı konulduktan sonra ailelere düşen en önemli detaylar nelerdir?
Otizmin tedavisi konusunda yapılan birçok çalışmanın sonucunda en iyi tedavinin eğitim olduğu anlaşılmıştır. Diğer tüm yöntemler çocuğun gelişimini desteklemek için kullanılır. Bu nedenle, hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, bunun yanında özel eğitim (ABA/UDA Metodu) şarttır.  Ailelerin bu konuda mutlaka bilinçlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca  ailelerin erken eğitimin, özellikle 5 yaşından önce alınan yoğun özel eğitimin, çocuğun gelişimi için çok önemli olduğunu bilmeleri gerekir. Çünkü erken yoğun eğitim alan otizmli çocukların yarısına yakınının çok büyük gelişme gösteriyor, eğitimlerini diğer çocuklarla birlikte genel eğitim sistemi içinde sürdürebiliyorlar, dahası  bu çocukların ergenlik döneminde yaşam kalitesinin ve toplumsal uyumunun belirgin ölçüde düzeldiği gözlemliyoruz.

Otizmin sosyal ve özel hayata etkileri nelerdir?
Erken yaşlardan itibaren iyi eğitim imkanlarından yararlanamayan otizmli çocukların ilerleyen yaşlarda başkalarının gözetimine ve korumasına muhtaç kalabildiklerini görüyoruz. Ayrıca öfke ve çevreye zarar verme davranışları görülebiliyor. Ayrıca ergenlik döneminde cinsel bazı problemlerinde yaşandığını görüyoruz. 

Özel eğitimin otizm tedavisindeki önemi nedir?
Özel eğitimden beklenen en temel yararlar, çocuğun sosyal ilişkilerinin gelişmesi ve iletişim becerilerinin artması, takıntılı davranışlarının ise azalmasıdır. Sunulan özel eğitim hizmetlerinin yoğun ve kesintisiz olması da büyük önem taşır. Yoğunluk, haftada en az 20 saat anlamına gelirken; kesintisizlik, yılda 12 ay demektir!



HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.