Prof. Dr. Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fatih Sultan Mehmet'ten önceki diğer İstanbul kuşatmalarının tarih boyunca başarılı olamamasının sebepleri arasında şehrin çok sağlam surlarla çevrili olması, surların dışında içi su dolu derin hendeklerin bulunması ve şehrin 3 tarafının denizlerle çevrili olmasının bulunduğunu bildirdi.
Şehrin zaptının zor, savunmasının kolay olduğunu belirten Özcan, sadece 1204 yılında Latinlerin İstanbul'a girmeyi başardıklarını ve şehirde tahribat yaptıklarını hatırlattı.
Osmanlı'nın Fatih Sultan Mehmet'ten önce de defalarca İstanbul'u kuşattığını ifade eden Özcan, şunları anlattı:
''Bu kuşatmaların başarısızlığında en önemli etken, ateşli silahların henüz kullanımın yaygınlaşmamasıdır. Surları delebilecek büyük topların henüz kullanımda bulunmaması çok önemli sebeplerdir. 2. Mehmet ise çok esaslı bir hazırlık yaptı, o zamana kadar benzeri görülmemiş büyüklükte toplar döktürdü. Bunları hazırlarken yerli ve yabancı demeden Macar asıllı Urban gibi bu alanın değerli kişilerini kullandı. Büyük 'Şahi Top' mesela onun gayretleriyle Edirne'de döküldü ve 50 çift manda ile İstanbul önlerine getirilebildi.
Zağanos Paşa kumandasında Galata sırtlarına konuşlandırılmış kuvvetler de limana büyük atışlar yaptılar. İlk defa görmeden atış yapan havan toplarının da İstanbul kuşatmasında kullanıldığı da sabittir. Havan toplarının yapımında bizzat Fatih Sultan Mehmet'in çalıştığını, balistik hesaplarıyla ilgilendiğini de Bizans tarihçilerinden öğreniyoruz.''
-FETHİN MANEVİ DİNAMİĞİ: AKŞEMSEDDİN-
''İstanbul'un fethedilmesinde silah teknolojisinin çok önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz, ancak fethin manevi dinamikleri de vardı'' diyen Prof. Dr. Özcan, fethin Hz. Muhammed tarafından müjdelenmiş olduğunu da söyledi.
Prof. Dr. Özcan, küçük kadırgalardan oluşan orduda ''kuşatmanın durdurulması yönünde'' muhalif seslerin çıktığı anda dönemin İslam alimlerinden Akşemseddin'in Fatih Sultan Mehmet'e yazdığı fethi müjdeleyen mektubun kuşatmanın sürmesi ve başarıya ulaşması açısından çok önemli bir etken olduğunu vurguladı. Özcan, Akşemseddin'in mektubunun ''Azarlar'' bir üslupta olduğunu da belirtti.
-BİZANS'TA DURUM-
Avrupa'dan bazı destekler alan Bizans'ın zayıf bir durumda olduğunu anlatan Prof. Dr. Özcan, surların içinde uzun bir süredir şehir devleti haline geldiğini, nüfusun büyük kısmı İstanbul'u terk ettiği için az sayıda insanın yaşadığını söyledi.
Şehrin 29 Mayıs gecesi düşmesinde destek kuvvetlerinin kumandanı Justiniani'nin yaralanması ve komutanlar arasında savunma taktiği konusunda anlaşmazlık çıkmasının da etkili olduğunu ifade eden Özcan, bizzat kuşatmaya katılan 11. Konstantin'in Osmanlılar tarafından öldürülmesinin de direnişin zayıflamasında önemli bir rol oynadığını anlattı.
İstanbul'un fethinin büyük topların kullanılmasıyla derebeyliklerin yıkılabileceğini gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Özcan, şöyle konuştu:
''Böylece Avrupa'daki derebeylikler de yavaş yavaş ortadan kalkarak başta Fransa olmak üzere merkezi devletler ortaya çıkmaya başladı. Fethin yankılarına gelince İstanbul'un Türkler tarafından alınması Batı dünyasında büyük bir şaşkınlık ve korku meydana getirdi. Ancak Ortodoks ve Katolik mezhepleri arasındaki düşmanlık yüzünden fazla bir üzüntü yaşandığını göremiyoruz. O zamanki Avrupa'da Fransa ve İngiltere 'Yüzyıl Savaşları'ndan yeni çıkmışlar yorgunlar. Bir süre sonra İngiltere kendi içinde 2 hanedanın çarpışmasına sahne olacaktı. Dolayısıyla Batı Avrupa'nın İstanbul'la ilgisi fazla yok o sırada. Venedik ve Ceneviz gibi İtalyan şehir devletleri ise daha çok ticari devletler. Ertesi yıl Venedik, Osmanlı Devleti ile ticaret anlaşması yaparak ticaretine devam etti.''
Fethin ardından yalnız Papa 5. Nikola'nın yeni bir haçlı seferi hazırlığı girişiminde bulunduğunu, bu girişimde Alman İmparatoru ve Macar Kralı'nın ricasının etkili olduğunu anlatan Prof. Dr. Özcan, bu girişimin sonuç bulamadığını, daha sonra bu devletlerin Fatih Sultan Mehmet'e elçilerini göndererek padişahlığını kutlayıp anlaşmalarını yenilediklerini söyledi.
Fethin Doğu dünyasındaki yankılarına da değinen Özcan, şunları kaydetti:
''İstanbul'un fethi Doğu dünyasında başta Kahire olmak üzere önemli şehirlerde gösterişli kutlamalar, büyük şenliklerle kutlandı. İslam dünyası o zaman Suriye, Mısır ve Hicaz'ı elinde tutan Memluk Sultanlığı ile Akkoyunlar, Karakoyunlar ve Osmanlı'dan ibaret. İstanbul'un alınması manevi bir sevince sevk etti.''
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sonra fetih hareketine başladığını dile getiren Özcan, ilk hedefinin Bizans'ın ilk sınırlarına yani batıda Tuna, doğuda Fırat nehrine kadar ulaşmak olduğunu söyledi.
-555. YILINDA FETİH KUTLAMALARI-
Fethedildikten sonra Osmanlı Devleti'ne uzun yıllar başkentlik yapan İstanbul'un 29 Mayıs 1453'deki Türk ve dünya tarihini etkileyen fethinin 555. yıl dönümü, bu yıl da çeşitli etkinliklerle kutlanacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Balat-Haliç'te 29 Mayıs Perşembe günü saat 21.00'de başlayacak kutlamalarda, yaklaşık bir saat süresince ses, ışık, lazer ve görüntü teknikleri kullanılarak gösteriler gerçekleştirilecek.
Kutlamalar için deniz üzerine 2 adet 18 metrelik ayak arasına 1072 metrekarelik su perdesi kurulacak ve perdede ''Watch Out'' tekniği kullanılarak, 3D teknolojisiyle üretilen ''Fetih'' filmi yansıtılacak.
Kutlamalar için deniz üzerine, dans eden fıskiye sistemleri de kurulacak. Lazer ve fıskiyeler ile gerçekleştirilecek ışık ve su şovu, ''Fetih'' filminin öncesinde izlenebilecek.
Dünyaca ünlü müzisyen Fahir Atakoğlu, İstanbul'un fethinin yıl dönümünde Haliç üzerine kurulacak bir platformda Genelkurmay Başkanlığı Askeri Müze ve Kültür Sitesi Mehteran Bölüğü ile bir konser verecek.
Atakoğlu piyanosu ile mehter bölüğünün kösü, davulu, zurnası eşliğinde vereceği konserde, fetih için düzenlediği eserleri ilk kez seslendirecek. Konserin bitimiyle deniz üzerinden başlayacak havai fişek, lazer ve ışık gösterileriyle kutlamalar tamamlanacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi kutlamalar için müzikal şov sistemleri, lazer, video projeksiyon, ses sistemleri, gökyüzü tarayıcıları, alev efektleri için çeşitli cihazlar ve havai fişek sistemleri kullanacak.
İstanbul Valiliği'nce organize edilen İstanbul'un fethinin 555. yıl dönümü programı çerçevesinde ise Fatih Sultan Mehmet'in Fatih Camisi'ndeki türbesi ziyaret edilecek.
Saraçhane'deki Fatih Anıtı'ndaki törenin ardından, Belgrad Kapı'da tören düzenlenecek. Buradaki törenlerde, İstanbul'un fethi canlandırılacak.
İstanbul Müftülüğü'nce de Fatih Camisi'nde 555 hatim okutulacak. Camilere bayraklar asılacak, cami minareleri ışıklandırılacak. Çeşitli camilerde Fatih Sultan Mehmet, fetih şehitleri ve gaziler için mevlit okutulacak.
İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce Sultanahmet, Eyüp Sultan, Eminönü Yeni ve Üsküdar Cedid Valide camilerine mahyalar asıldı.
|
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.