Dil Yarası

Dil Yarası

Blueapple Dil Okulu'nun sahibi İsmail Ülker dil öğrenmenin uluslararası dialogun geliştiği dünyada önemine değindi.

 Dile düşmek,dilden dile dolaşmak,dillere destan olmak,dile gelmek,dil  sürçmesi, dilinden düşürmemek,dili dönmemek,dili dolaşmak,dil yarası…Ne gariptir  değil mi dilin kullanımının önemini bizzat kendi lisanında dille ilgili bu kadar  çok sözcük,deyim ve atasözü bulundurarak benimsemiş bir toplumun sadece  dillerinin dönmediğini ya da yeterli vakitlerinin olmadığını öne sürerek yabancı dil öğrenimini bir ‘dil’ yarası haline getirmeleri,gerekliliği söz konusu  olduğunda bunu açıkça dile getirmek yerine dillerinin ucuyla  geçiştirmeleri….


 Evet… Yaptığımız tam anlamıyla bu.  Geçiştirmek. Yabancı bir lisanı konuşmak neredeyse herkes için bir ihtiyaç  haline gelmişken bu ihtiyacı görmezden gelmek. Sadece yabancı bir lisanı konuşamadığı için ticari sırlarını, ürün maliyetlerini başkalarıyla paylaşmak  zorunda kalan iş adamları, pazarlarını genişletmek isteyen ama girmek istediği  pazarda yabancı dil yetersizliği nedeniyle kendini lanse edemeyen ve yerel  pazarlarda sıkışmış üreticiler, şirketlerini uluslar arası piyasalara taşımak  isteyen ama yabancı bir dil konuşamadığı için bunu başaramayan yöneticiler,  lisan konuşamadığı için dar bilim çevrelerine sıkışmış akademisyenler, yabancı dil yetersizliği nedeniyle müşterilerine istediği kaliteli hizmeti veremeyen  kurumlar hep bu geçiştirmenin, görmezden gelmenin bir ürünü değil mi? Nobel  Ödülünü alırken Orhan Pamuk’un İngilizce’yi çok iyi bilmesine rağmen konuşmasını Türkçe yapmış olması, başbakanımızın bile İngilizce bilmiyor oluşuna, uluslar  arası görüşmelerde tercüman kullanmak zorunda kalmasına bir tepki ya da bu ayıbı örtme girişimi olabilir mi?
 Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri  göz önünde bulundurulurken ‘yabancı dil’ eğitimine verdiği önem ve öğrenilen  yabancı dil sayısı da bu konuda belirleyici faktörler arasında yer  almaktadır. Hep ‘kendini doğru ifade edemeyen bir Türkiye’den bahsedilir. Belki de  bu karşımızdakinin anlayacağı dili konuşamıyor olmamızdan kaynaklanıyordur.Ne  dersiniz?


 Günümüz eğitim teknolojilerinin geldiği boyutlar  düşünüldüğünde aslında buna mahkum olmadığımızı çok rahat görebiliriz. Amaca  yönelik çalışmalar yapılarak özel hazırlanan müfredatlarla ihtiyaç duyduğumuz  kadarını öğrenebilir bu konudaki yetersizliğimizi belli ölçüde giderebiliriz.  Yeter ki bizler bunun önemini idrak edebilelim.
Şunu  unutmayalım anlatabildiğimiz kadar değil anlaşılabildiğimiz kadarız. Daha iyi  anlaşılmak bizim elimizde…

ISMAIL ULKER
ENGLISH  TEACHER/FOUNDER
BLUE APPLe  LANGUAGE SCHOOLS

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.