Aşık Veysel Anıldı

Aşık Veysel Anıldı

Büyük ozan, Aşık Veysel, ölümünün 36. yılında AVF'nin düzenlediği etkinlikle anıldı.

Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF) Kadıköy Belediyesi ile birlikte, çağımızın büyük ozanı Âşık Veysel’i, Hakka yürüyüşünün 36. yılında Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde 12 Mart Perşembe akşamı andı.

Yüzlerce kişinin katıldığı anma etkinliğin, akademisyenler, yazarlar, şairler ve Âşık Veysel’in aile fertlerinin yanında, kendisi gibi görme engelli olan yazar ve düşünür Avukat Eşber Yağmurdereli’ de katıldı.

Âşık Veysel’i ve hayata bakışını anlatan torunu Çiğdem Özer, Veysel’in her durumda insan sevgisini ve ümidini koruyan biri olduğunu vurguladı. “Âşık Veysel, yaptığı müzik türüyle bambaşka bir boyuttur. Türk Hal Müziği içinde ayrı bir yeri vardır” diyen İstanbul Üniversitesi Konservatuar Bölümü Öğretim Görevlisi Süleyman Şener, “Veysel, farklı bir müzik adamıdır. Neyi, nasıl anlatacağını çok iyi bilir. Yaptığı müzik, geleneksel türkü anlayışının da dışındadır. Biz buna rahatlıkla ‘Âşık Veysel tarzı’ diyebiliriz” dedi. Aşık Veysel’in eserlerinden örnekler veren şair Tekin Gönenç’in ardından şair ve eğitimci Müslim Çelik’ de Aşık Veysel’in şiirlerini edebi yönden inceleyerek, “Hiçbir eğitim almayan biri olarak Aşık Veysel, gayet düzenli, redifi, uyağı olan eserler ortaya koymuştur. Bu da, kendisinin ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu gösteriyor” dedi. Tiyatro sanatçısı Zafer Diper’in Âşık Veysel şiirlerini seslendirmesinin ardından şair Mesut Aşkın’da ‘Bir ulu ağaçtan bir yaprak düşse’ adlı şiirin içeriğine ve boyutuna değindi. Gazeteci Yazar ve Âşık Veysel dostu olan Ahmet Özdemir, Âşık Veysel’in halk edebiyatındaki yerini anlattı. Âşık Veysel’in kendi özgün yapısı ile halk edebiyatı açısından önemli bir değer olduğunu belirten Özdemir, “O, yaptığı hiçbir eseri rastgele yapmamıştır. İçine kendinden bir şeyler de katmıştır” dedi.


Âşık Veysel’in öğrencisi olan Mansur Nesimi de tanışmalarını ve öğreticiliğini anlattı. Nesimi daha sonra hem Âşık Veysel’in hem de kendisinin eserlerini seslendirdi. Âşık Veysel’i 1969 yılında Ankara’da Hukuk öğrencisi iken tanıdığını aktaran yazar Av. Eşber Yağmurdereli, “Bir gün öğrendik ki Ankara’ya gelmiş. Yanında da oğlu Ahmet ağabey varmış. Kaldığı otele gittik. Başka yere sözü olduğu hâlde gitmedi. ‘Talebelerle sohbet edeceğim’ dedi. O akşam hem içtik, hem söyledik” dedi. Âşık Veysel’in sesinden aldığı kayıtları şimdi sidiye aktardığını ve dinlediğini belirten Yağmurdereli, “Aşık, söze, ‘Burada benim gibi bir âmâ öğrenci var’ diye başlıyor. Hayata aynı yerden bakıyorduk” diyerek duygularını paylaştı.

Konuşmaların ardından Alevi Vakıfları Federasyonu’na bağlı Kartal Cemevi Vakfı bünyesinde faaliyet yürüten ‘Gökkuşağı Türk Halk Müziği Korosu’ Âşık Veysel’in ölümsüz eserlerinden örnekler verdi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.