“Middle East Quarterly” dergisinin son sayısında yer alan bir yazıda, Kuzey Irak'ta kayırmacılığının ve iktidar gücünün akrabalara dağıtılmasının yaygın olduğu açık ve net örneklere anlatıldı.

Buna göre, KDP lideri Mesud Barzani'nin bir oğlu istihbaratın başında, bir diğeri ise özel kuvvetlerin başı. KDP liderinin yeğeni Neçirvan Barzani Bölge'nin Başbakanı. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise Mesud Barzani'nin amcası.

KYB lideri ve Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin bir oğlu KYB bölge güvenliğinden sorumlu ve diğeri ise Bölge Yönetimi'nin Washington Temsilcisi. Celal Talabani'nin bir kayınbiraderi Bağdat'ta kabine üyesi, diğer kayınbiraderi ise Irak'ın Pekin'deki Büyükelçisi.

İki liderin yakın akrabaları, telekom, inşaat ve ticaret sektörlerinde çok etkili ve güçlü noktalarda görev yapıyorlar.

OĞLU FABRİKATÖR

Kuzey Irak'ta beş ayrı hukuk ve mahkeme sisteminin uygulandığı belirtilen yazıda, suç işleyen parti üyeleri veya peşmergelerin ceza almadan bırakıldığı, gözaltına alınanlara kötü muamele ve işkence yapıldığı ve siyasi nitelikli cinayetlerin açığa çıkarılamadığı kaydedildi.

İki partinin, Kuzey Irak'ta tüm yaşamı, kurumları ve üniversiteleri denetlediği ve yükselmenin liyakat bazında değil, bu partilere yakınlık temelinde gerçekleştiği de ifade edildi.

Yazıda, bölgede yolsuzluğun bir salgın haline geldiğine yer verildi. Buna göre, ABD tarafından bölgeye üç yıl önce aktarılan 1.4 milyar doların çok büyük bir bölümüne ne olduğunun bilinmediği ve özel hesaplara kaydığı belirtildi. Celal Talabani'nin büyük oğlu Bafil'in Süleymaniye'de bir fabrika sahibi olduğuna dikkat çekildi. Arsa spekülasyonu yoluyla Süleymaniye ve gayrimenkul fiyatlarının Washington ile aynı düzeye geldiği ve KDP veya KYB tarafından alınan basit kararlar ile şirketlere ucuz fiyatla arsa verilebildiği ifade edildi. Mesud Barzani'nin son 15 yılda iki milyar dolarlık bir servet sahibi olduğuna dikkat çekildi.

WASHİNGTON GÖZ YUMUYOR
 
Yazıda, İran istihbaratının Kuzey Irak'ta çok aktif olduğu ve 1991'den bu yana 200'ü aşkın kişiyi öldürdüğü ve bu cinayetlerin de yerel yetkililerin bilgisi dışına işlenmesinin mümkün olamayacağı da yer aldı. 

Dergideki yazıda, KDP ve KYB'nin ABD mali yardımlarını kötüye kullandığı, özgürlükleri kısıtladığı, kaynakları talan ettiği ve bütün bunlara Washington tarafından göz yumulduğu ifade edildi.

Washington'un, bölgedeki istikrar adına “demokrasi ve hukukun üstünlüğü” için taleplerde bulunmadığına özellikle işaret edildi. Bölge halkının bir Potemkin demokrasisi yerine “gerçek demokrasi” istediği belirtilen yazıda, Washington ile Erbil'in bugün bir ittifak içinde olmasına rağmen, Ortadoğu'nun demokratik olmayan rejimlerinin güvenilir müttefik olamayacağı kaydedildi.