Mecidiyeköy'de geçen yıl Galatasaray-Bursaspor maçını izlemeye giden 19 yaşındaki Galatasaray taraftarı Uğur Fakılı'nın bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin 3 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme heyeti,  tutuklu sanık Muhammed İtmiş'i "kasten öldürme" suçundan 12,5 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer iki sanığın ise "kasten öldürmeye yardım etme" suçunu işledikleri sabit olmadığından beraatlerine hükmetti.

     İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Muhammed Yakup İtmiş, ölen Uğur Fakıllı'nın babası İsmail Fakıllı ve annesi Nurgül Fakıllı katıldı.
     Duruşmada son sözleri sorulan baba İsmail Fakılı, kavgayı başlatanın oğlu olmadığını belireterek, sanıkların kendi aralarında konuşarak oğlunun da bulunduğu grup hakkında olumsuz beyanda bulunduklarını söyledi. Baba Fakılı, "Bu yüzden oğlum onları uyarınca, sanıklar birlikte oğlumu öldürmüşlerdir. Cezalarını talep ediyorum" diye konuştu.
    Anne Nurgül Fakılı ise, "Üçü birlikte oğlumu öldürmüşlerdir. En ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ediyorum" dedi.
    Sanık avukatı Mehmet Fehim Güneş, mahkemenin vereceği kararda en alt sınırdan ceza verilmesini ve sanığın kimliğinin belli olmasına rağmen, olaydan sonra kendiliğinden teslim olması nedeniyle de tahliyesini istedi.
    Son sözü sorulan sanık Muhammed Yakup İtmiş de, "Ölenin ailesine sabır diliyorum. Tahliyemi talep ediyorum. Adaletinize güveniyorum" dedi.

Sanık, suçu haksız tahrik altında işledi
    Dosyayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklar Murat Çelikbaş ve Uğur Yavuz'un "kasten öldürmeye yardım etme" suçunu işledikleri sabit olmadığından beraatlerine karar verdi.
    Sanık Muhammed Yakup İtmiş hakkında ise "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanığın suçu haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle cezayı 15 yıla indirdi. Heyet, sanığın duruşmalardaki iyi halini de göz önüne alarak cezayı 12,5 yıla düşürdü.
    Durıuşmanın ardından adliye önünde gazetecilere açıklama yapan baba İsmail Fakılı, karara isyan ederek, "Bize burada adeta bir Nejat Uygur tiyatrosu uygulandı. Yine gülen, hep komedi işleyenler oldu. Biz yine mağdur olduk. Ben mahkemeye ilk günden beri güvenmiyordum. Bu güvensizliğim de haklı çıktı. Karara itiraz edeceğim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne, gerekirse Meclis Komisyonuna kadar gideceğim" dedi.