TARİHİ KOMEDİ!

Deniz Batu Ebinç

                Benim öyle Tv seyretme, dizi izleme gibi alışkanlıklarım yoktur. Televizyonumda ise belgesel ve haber kanalları dışındaki tüm kanalları da listemden silmişimdir. Bazen sinemaya gidip bir film seyretsem; tüm film boyunca, senaristlerin öyküyü nasıl anlattığına, artılarına, eksilerine ve bana göre izleyiciye ne vermek istediğine odaklanırım… Hal böyle olunca da izlediğim filmlerin de çok keyifli bir seyir olduğu söylenemez açıkçası; fakat dün akşam gittiğim bir arkadaşımda izlediğim Proje tasarımı ve senaryosu Gani Müjde’ye ait, Harem dizisi çok güzel, çok keyifliydi.

            O anlar için oradaki arkadaşla izlemenin yaratmış olduğu atmosfer miydi yoksa yine bir komedi dizisi şeklinde yazılmış olan ve tarihimizle bir bağının olduğunu düşünmediğim, ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisine yapmış olduğu atıfları mıydı beni öylesine katıla katıla güldüren şey bilmem ama tarihi diziler içinde bu güne kadar has bel kader bir iki defa yine arkadaş ziyaretlerimde izlediğim benzer harem muhhabbetleri içeren dizilerden bin kat daha güzeldi.

            Dizide tamamen hayali bir imparatorluk kurulmuş, diğer komedi dizilerindeki tiplemelere de bura benzer tiplemelerle yer verilmiştir. En çok da Zührem, Çeşmifesat, Topalak Sultan ve Çıngıraklı Paşa gibi gerçekte olmayan fakat diğer film ve dizilerden benzetildiği besbelli olan tiplemelerdi…

            Gani Müjde’ye buradan saygı ve sevgilerimi sunmakla beraber, dilerim bu dizi diğer Harem komedileri yapmaya çalışan, meslektaşlarına emsal teşkil eder ve onlarda, Tarihimizle hiçbir bağı bulunmayan hikayeler ve tiplemelerle tarihimizi karalamaktan vazgeçip tamamen komediye yönelirler.

            Tarihimize dil uzatmaya çalışanlara cevap vermeye bile gerek duymuyor, onlara sadece Atamızın şu güzel sözlerini iletiyorum:

o    Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan, yapana sadık kalmazsa; değişmeyen hakikat, insanı şaşırtacak bir nitelik alır.(1931) M. Kemal ATATÜRK

 

o    Tarih; hayal mahsulü olamaz. Tarih yazarken gerçek olayları bulmayaçalışmalıyız. Eğer bunları bulamazsak meçhuliyeti ve bu noktadan cehlimizi itiraf etmekten çekinmeyelim. (10.11.1935-Ulus.) M. Kemal ATATÜRK