FRANSIZ OKULLARININ MÜDÜRLERİNDEN FRANSA'YA AÇIK MEKTUP

İstanbul'da bulunan Fransız eğitim veren okulların müdürleri, Fransa medyası başta olmak üzere, Fransa Milletvekilleri ve senatörlerine gönderdikleri açık mektup ile Ermeni yasasını onaylamadıklarını belirttiler.

  Fransa Cumhuriyeti Milletvekillileri ve Senatörlerine Açık Mektup

           Sayın Milletvekilleri ve Sayın Senatörler,

            Fransa Millet Meclisi, 22 Aralık’ta,“ırkçılıkla mücadele ve kanunda öngörülen soykırımların varlığına itirazın cezalandırılması” ile ilgili bir yasa tasarısını inceleyecektir. Türk dostlarımız bu tasarıyı, Ermeni soykırımını (29 Ocak 2001 tarihli kanun)damgalayan, “doğrudan Türkiye Cumhuriyetini, Türk halkını ve Fransa’da yaşayan Türkleri hedef alan çok düşmanca bir saldırı” olarak görmektedir. Bu metnin onaylanması, Fransa ile Türkiye arasında siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan“onarılamaz” sonuçları olan ciddi bir krize yol açarak dostane ikili ilişkilere zarar verecektir.

          Bizler temelleri, 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından çok daha öncesine dayanan köklü Türk-Fransız Liseleriyiz. İki kültürlü bir eğitim anlayışı çerçevesinde, ilk ve orta öğretim kurumlarımızda her yıl 6000 Türkmencine eğitim vermekteyiz. Bu okullar grubu; karşılıklı saygı ve laiklik ilkesi temelinde, Fransa’nın ve Türkiye’nin kültürel ve ekonomik menfaatlerine, farklı kültürler ve dinler arasındaki diyaloğa hizmet etmektedir. Okullarımız; Fransız kültürünün ve dilinin tanınması açısından Fransa’ya çok büyük katkı sağlamaktadır. Ankara’daki idari ve siyasi muhataplarımız bizlere Volta ire ve aydınlanma çağından örnekler vererek insan haklarının ve ifade özgürlüğünün vatanı olan Fransa’nın buyota girmesini anlayamadıklarını ifade etmektedirler. Bizler 21. yüzyıl başında konumu nedeniyle büyük stratejik değer taşıyan dünyanın bu bölgesinde,  “Frankofoni”nin ve Fransa’nın etkisinin önemli savunucularıyız. Her iki ülke için de son derece değerli olan bu gerçek, tehlikeye atılmalı mıdır?

           Fransa ile Türkiye’nin; ticaret hacmi (12 Milyar €) ve Türkiye’deki Fransız yatırımlarının tutarı (15 Milyar $)göz önünde bulundurulduğunda bu iki ülkenin çok önemli ekonomik bağları olduğu görülmektedir. Türkiye, AB ülkelerine İsviçre dikkate alınmadığında, Fransa’nın ihracatının yöneldiği 3. büyük pazardır ve bu ihracat 100 000 kişilik bir iş gücü anlamına gelmektedir. Her iki ülke için de son derece değerli olan bu gerçek, tehlikeye atılmalı mıdır?

            Ilımlı Türk dostlarımız bize soruyorlar: “Tarihi yorumlamak politikacıların görevi midir? Fransız tarihçiler bu ‘hafıza kanunları’ na karşı değil midir? Yetkili uzmanlardan oluşan komisyonların çalışmasını sağlamak çok daha sağduyulu bir yaklaşım olmaz mı? Bu kanun metni barışa mı yoksa duyguların aşırılaşmasına mı hizmet etmektedir? Bu son derece acı olaylar üzerine çalışmak, öncelikle Türkiye’nin ve Ermenistan’ı nişi değil midir? Fransa, kendi tarihindeki çeşitli olaylar konusunda, başkalarına ‘ahlâk dersi’ verecek kadar şeffaf mıdır?”

            Sayın Milletvekilleri ve Sayın Senatörler; zararları ölçülemez nitelikte sonuçlar doğurabilecek siyasi bir hata olarak gördüğümüz bu metni oylamamanızı rica ediyoruz.

 

 

     İstanbul Saint-Michel Lisesi Müdürü Jacques Augereau

     İstanbul Notre Dame de Sion Lisesi Müdürü Yann de Lansalut

     İstanbul Sainte-Pulchérie Lisesi Müdürü Pierre Gentric

     İzmir Saint-Joseph Lisesi Müdürü Élisabeth Maire

      İstanbul Saint-Joseph Lisesi Müdürü Jean-Michel Tricart

      İstanbul Saint-Benoît Lisesi Müdürü Luc Vogin

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri

İngilizce Çeviri - Okeanos Tercüme
İş Yerinde Kablo Yönetimi Neden Kesinlikle Gereklidir?