Derin belediyecilik ve Şişli Belediyesi!

Hasan Balcı

-Ben yapmadım. Benden önceki belediye başkanı yaptı.

>Sen hangi partinin belediye başkanısın?

-CHP

>Peki, senden önceki belediye başkanı kim? 

-CHP

>Ondan önceki, daha evvel ki!

-Türevimiz

-Tamam anlaşıldı.

Yıllardır aynı terane

Şişli Gazetesinde birinci makalem Toplumcu belediyecilikti. Bu makaleyi yazmamın nedeni belediyecilik adına etik bir hukuk belirlemekti. O makaleyi okuyan insanlara şöyle seslenmiştim.

Bu makaleyi okurken bulunduğunuz bölgenin, yerelin kamu yöneticisinin ne kadar toplumcu olduğunu ölçmeniz için bu makale önemli bir metafordur.

Karşılaştırın, belediye başkanınızın kime hizmet ettiğini daha iyi göreceksiniz demiştim. Agency France Press gazetesinde görev yapan bir arkadaşım belediye başkanlarının seçime girmeden evvel Avrupa’da kimi yolsuzlukla mücadele kuruluşlarına yolsuzlukla mücadele edeceklerine dair taahhütname imzaladıklarının bilgisini ve belgesini gazetemize göndermişti.

O belgeyi incelediğimde, birçok belediye başkanının seçilmeden evvel taahhütname imzaladığını da görmüştüm.

Şişli belediye başkanı Muammer Keskin’de o belgeye imza koyanlardan. Bu yıl uluslararası yolsuzlukla mücadele ödülü ise Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’a verildi.

Gazetemiz o belgeyi okurlarıyla paylaşıp elbette haber yapacaktır.

Bu makalemde toplumcu belediyecilik, kamu belediyeciliği adına görev yapan bir belediye bürokratının kendi partisi tarafından nasıl harcandığını okurlarımızla paylaşmak istiyorum.

Hepimiz dün gibi hatırlıyoruz. Şişli Belediyesinde imardan sorumlu başkan yardımcısı Cemil Candaş belediyede işe başladıktan 7 ay sonra makamında suikast sonucu hayatını kaybetmişti. Cemil Candaş Şişli Belediyesi’nde görev yaptığı bu süre içinde rüşvet, yolsuzluk gibi işlere de taş koyan biri.

Rant işlerini araştırıp soruşturduğu içinde gerek belediye içinde gerekse belediye dışında rant çevreleri içinde açık hedef haline geliyor, tehdit ediliyor, belediye binası önünde saldırıya uğruyor, havalimanın da darp ediliyor ve en sonunda makamında öldürülüyor.

Bunca saldırıya uğrayan bu kamu görevlisi İstanbul Valiliği’ne başvuruyor, durumu anlatıyor koruma istiyor ancak kendisine koruma tahsis edilmiyor.

Cemil Candaş’ın öldürülme hikâyesi de son derece hazin. Belediye giriş çıkışlarında güvenlik noktaları, arama noktaları, metal okuyucular olmasına rağmen belediye binasına bir biçimiyle sokulan silahla makamında katlediliyor. Onca güvenlik önlemine rağmen. O silahı oraya kim ve nasıl soktu?

Cemil Candaş’ı ölümüne sebep olan şey; belediye bünyesinde bulunan ruhsat ve iskân bilgileri, bilgilerin kayıt şifreleri, bu şifrelerle usulsüz iskân, ruhsat işleri, bu işlemlerin yapıldığını tespit edip savcılığa suç duyurumu yapması işleyen tezgâhın bir biçimiyle bozulmasıdır.

Cemil Candaş’ın suç duyurumları ile ilgili herhangi bir soruşturmanın yapılmaması, soruşturma konusu olan İnşaat şirketi sahiplerinin dava dosyasında aleyhlerine belge, delil olmasına karşın salıverilmeleridir.

Bu davaya belediye başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi ve onun ilçe örgütünün sahip çıkmamış olması baştan ayağa bir trajedidir.

Şişli’de bir kültür merkezine adını vermekten başka Cemil Candaş ile ilgili yapılmış hiçbir girişim yoktur.

İnsanın aklına Resneli Niyazi’nin hikâyesi geliyor.

Cemil Candaş, o dönem belediye başkanı olan Hayri İnönü’nün bürokratlarından. Belediye başkanından başka Cemal Candaş’a hiç kimse sahip çıkmıyor.

12 Eylül sonrası Şişli Belediyesi Gülay Atığ dönemi hariç, CHP-DSP tarafından yönetiliyor. Şişli belediyesinde usulsüzlükler, vurgunlar, yolsuzluklar hiçbir dönem gündemden düşmedi. Gülay Atığ dönemi ile başlayan yağma, maalesef CHP ve türevleriyle sürüyor. Bunu ben söylemiyorum. Şişli Belediye Meclisi’nin gündemi yolsuzluk ve yağma.

Cemil Candaş İnönü tarafından belediye de görevlendirilmişti. Cemil Candaş’ı tanıyanlar onun dürüst namuslu bir kişiliğe sahip olduğunun altını çiziyorlar. Ne CHP, ne CHP’nin il başkanı, genel başkanı cinayete kurban giden bu belediye bürokratını sahip çıkmadılar.

Cemil Candaş’ın kardeşinin basına verdiği mülakatta CHP’lilerin taziyede dahi bulunmadıklarını söylemişti. Kardeşinin ölümü ile alakalı olarak CHP Genel Başkanı Kılıçtaroğlu’nu ziyaret ettiklerini kendisinden kardeşinin katillerinden hesap sorulması konusunda söz aldıklarını, ama aradan bunca zaman geçmesine rağmen, CHP genel başkanından ses çıkmadığını söylemişti.

Şişli’de ki bütün olumsuzlukları kendinden önceki belediye başkanlarının üstüne atan, Şişli’de olumluluk adına yapılan bütün işlerin de üstüne çöken, adını Şişli’nin Kibar Feyzo’su koyduğumuz Muammer Keskin’e şu soruyu sormak istiyorum.

Cemil Candaş’ın akıbeti ile ilgili tarafınızca ne yapıldı? Cemil Candaş için hakkında soruşturma açılıp mahkemeye sevk edilen inşaat firması ve bahse konu imar, iskân, ruhsat işleriyle ilgili ne yapıldı?

Örneğin, Cemil Candaş’ın karşı çıktığı imar, iskân yolsuzlukları ne oldu?

Soruyu başka türlü sormak istiyorum. Gerçekten, bu tür yolsuzluklar belediyede oldu mu? 

Olduysa, yeni belediye yönetimi ve başkanı olarak ne yaptınız?

Sorusunu sormaya fırsat vermeden seçildiğinin ertesi günü, Şişli Belediyesi’nde yolsuzluk dumanları yükselmeye başladı. 

Yolsuzlukların belediye de tam gaz devam ettiğine dair kamuoyunda birçok haber okuyup duyuyoruz. Daha, iki gün evvel yolsuzluk ve sahteciliğin belgesi gazetemizde yayınlanmıştı.

Cemil Candaş Cinayetine dair

1-İstanbul il başkanı neden sessiz kaldı?

2-CHP genel merkezi neden sessiz kaldı?

Cemil Candaş, Şişli Belediyesi’ndeki yolsuzlukların önünde engeldi. Bu engel, belediye içindeki çıkar çevrelerince temizlenip günah keçisi olarak da bir inşaat firması mı ilan edildi? Silahı belediyeye kim soktu? Belediye içinde kastlaşmış bu derin yapının mı kurbanı oldu?

Yolsuzluklarla mücadele eden bir belediye bürokratı mücadele ediyor ve trajik bir biçimde ortadan kaldırılıyor, kamu yararını düşünen bu bürokratın ardından parti olarak hiç bir şey yapılmıyor? Neden?

Kibar Feyzo, saltanatının mimarları.

Türkiye devrimi ve işçi sınıfının öncüsü, belediye başkanının ayakçısı, Kent Konseyi, Mahalle Meclisleri, Demokrasi Meclisi adı altında sözüm ona muhalefet yapanlar, partinin meclis başkan vekilinin ittifaktayız dediği, CHP’nin küçük ortağı HDP belediyede yaşanan bu olayların seyircisi ve ortağıdırlar.

İpliği pazara çıkmış Kibar Feyzo’nun güneybatıdan esen orta şiddetli bir Lodos rüzgârına bağlı yağma belediyeciliği.

Dap Yapı ilişkileriyle belediyede duruyor, yoksa çekip alacaklar altından sandalyesini.