OSB girişlerinden site nizamiyelerine kadar birçok noktada güvenlik kulübeleri artık “küçük bir oda” olarak değil; bariyer–turnike yönetimi, kamera ekranları ve ziyaretçi kayıt düzeniyle birlikte planlanan bir kontrol noktası olarak görülüyor. Bu nedenle fiyatlar da tek bir listeye sığmıyor: aynı ölçüde görünen iki kabin, yalıtım seviyesi, cam düzeni, elektrik altyapısı ve kurulum koşulları nedeniyle ciddi şekilde farklı tekliflere çıkabiliyor.
Bu haberdeki ölçü/donanım karşılaştırmaları için başvuru yapılan kaynak: Koçmod’un bekçi ve güvenlik kulübesi fiyatları sayfası
Sahadaki ortak gözlem şu: 2026’da maliyeti belirleyen ana unsur “kaç metrekare” sorusundan çok, kabinin nasıl donatıldığı ve sahaya nasıl indirileceği. Birçok işletme, ilk teklifleri aldıktan sonra “kabini alalım, detayları sahada çözeriz” yaklaşımının zaman ve maliyet kaybı yarattığını belirtiyor. Çünkü sonradan eklenen priz–sigorta hattı, cam kepengi, klima altyapısı ya da yerleşim revizyonu; toplam bedeli ve teslim süresini hızla değiştirebiliyor.
Nizamiyede değişen ihtiyaç: Kabin artık mini kontrol merkezi
Güvenlik noktalarında kabin içi kullanım, son yıllarda belirgin şekilde çeşitlendi. Sadece giriş–çıkış kontrolü değil; plaka tanıma ekranları, ziyaretçi kayıt tabletleri, vardiya raporlaması, interkom sistemleri ve kimi sahalarda kargo–teslim prosedürleri kabin üzerinden yönetiliyor.
Bu değişim satın alma yaklaşımını da etkiliyor. Eskiden “kulübe” olarak görülen yapı, bugün birçok tesiste prefabrik kabin sınıfında, iş sürekliliğini destekleyen bir operasyon bileşeni gibi ele alınıyor. Doğru ölçü ve donanım seçilmediğinde personel verimi düşüyor, arıza riski artıyor ve sahada ek işçilik (tadilat, kablo çekimi, iç düzenleme) ile maliyet büyüyor.
Güvenlik kabini nerelerde kullanılıyor?
Güvenlik kabini (bekçi/nöbet kulübesi); tesis, site veya şantiye girişinde kontrol noktası oluşturan; personelin ekipmanla birlikte çalıştığı kompakt yapılardır.
En sık şu alanlarda karşımıza çıkıyor: - Fabrika ve üretim tesisleri girişleri - Depo–lojistik sahaları ve OSB nizamiyeleri - Site ve toplu konut girişleri - Şantiye giriş–çıkış noktaları - Okul, hastane, kamu binaları ve kampüs girişleri
Bu alanların ortak noktası, güvenlik personelinin aynı anda hem sahayı izlemesi hem de ekipman yönetmesidir. Bu nedenle “görüş alanı”, “kablo/ekipman düzeni” ve “uzun vardiya konforu” gibi başlıklar artık doğrudan satın alma kriteri haline geliyor.
Güvenlik kulübesi fiyatları 2026’da neden bu kadar değişken?
Piyasada “şu ölçü şu fiyattır” yaklaşımı çoğu zaman yanıltıcı. Teklifleri okurken aşağıdaki kalemler netleşmezse, kıyas da sağlıklı olmuyor:
- Ölçü ve yerleşim: Sadece m² değil; içeride masa, dolap, ekran ve kayıt cihazı gibi ekipmanların yerleşimi de fiyatı etkiler.
- Malzeme sınıfı: Panel (sandviç panel), polyester/CTP, konteyner tip ve mimari/metropol kabinler aynı ihtiyaca farklı maliyetlerle cevap verir.
- Yalıtım seviyesi: Panel kalınlığı, dolgu tipi ve işçilik standardı; kış–yaz çalışma konforunu ve enerji tüketimini doğrudan belirler.
- Cam oranı ve doğrama: Görüş alanını büyüten cam düzeni maliyeti artırabilir. Sürgülü pencere, camlı kapı, güneşlik veya kepenk gibi seçenekler de teklif kalemidir.
- Elektrik ve iklimlendirme hazırlığı: Sigorta kutusu, priz sayısı, aydınlatma, kamera–alarm altyapısı ve klima hazırlığı; kabinin “çalışır” hale gelmesi için kritiktir.
- Nakliye–indirme (vinç/forklift): Kabinin ağırlığı ve sahadaki manevra alanı indirme maliyetini doğrudan belirler.
- WC gibi ek ihtiyaçlar: WC’li kabin, personelin görev yerini terk etme ihtiyacını azaltır; ancak su–atık altyapısı ve yerleşim planı gerektirir.
- Garanti ve servis: Kurulum sonrası destek, arıza–bakım yönetimi ve yedek parça erişimi; ilk fiyatın ötesinde “toplam maliyet”i belirleyen başlıktır.
Bu tablo, 2026’da neden “en ucuz teklif”in her zaman en ekonomik seçenek olmadığını da açıklıyor: düşük fiyat, çoğu zaman yalıtım standardı, elektrik kapsamı veya saha lojistiği gibi kalemlerin teklif dışı bırakılmasından kaynaklanabiliyor.
Teklifleri eşitlemeden kıyaslama olmaz: 3 adımda doğru karşılaştırma
Sahada en çok hata, “ölçü aynıysa ürün aynıdır” varsayımıyla yapılıyor. Sağlıklı kıyas için üç adım öneriliyor:
- Kapsamı yazılı hale getirin: Aydınlatma, priz adedi, sigorta kutusu, kablo kanalı, klima hazırlığı, cam düzeni, güneşlik/kepenk gibi kalemler net yazılsın.
- Kurulum senaryosunu tanımlayın: Kabin nereye inecek, vinç yaklaşımı mümkün mü, forklift manevrası var mı, zemin düz mü? Bu bilgiler olmadan “nakliye + indirme” kıyaslanamaz.
- Kullanım süresini hesaba katın: 7/24 vardiya için yalıtım, havalandırma ve iç ergonomi; kısa süreli kullanım senaryosuna göre daha kritik hale gelir.
Bu üç adım, tekliflerin aynı kapsam üzerinden gelmesini sağlar; sürpriz maliyetleri azaltır.
Piyasa notu: Teklifler neden “aynı ölçüde” bile ayrışıyor?
Tedarik tarafında en sık görülen fark, ürünün adı aynı olsa bile (ör. “150×215 güvenlik kabini”) üretim standardının değişmesidir.
- Bazı üretimler “kullanıma hazır” teslim ediliyor: priz–sigorta–aydınlatma, kablo kanalları, temel iç kaplama ve sızdırmazlık planı standart.
- Bazıları ise “iskelet” gibi kalıyor: saha elektriği, aydınlatma, klima hattı ve hatta basit iç düzenlemeler alıcıya bırakılıyor.
Sonuçta fiyat kıyaslaması yalnızca ölçü üzerinden yapılınca kullanıcı aynı ürünü değil, farklı kapsamları karşılaştırmış oluyor.
Hızlı karar: 60 saniyede doğru sınıfı seçmek mümkün mü?
Sahada karar vermeyi kolaylaştıran pratik yaklaşım, “kabin sınıfı”nı üç soruyla netleştirmek:
- Bir vardiyada kaç kişi aynı anda içeride olacak? (1 kişi / 2 kişi / ekip + amir)
- Ekipman yoğunluğu nedir? (sadece bariyer kumandası / + monitör–kayıt / + dolap–raf–evrak)
- İklim koşulu ve çalışma süresi nedir? (kısa süreli görev / 7/24 vardiya)
Bu üç soruya net yanıt verildiğinde ölçü ve donanım listesi kendiliğinden şekilleniyor; tekliflerin de aynı kapsam üzerinden alınması kolaylaşıyor.
Hangi ölçü ne zaman yeterli olur?
“Yeterli ölçü” sorusu, kaç kişi çalışacağı ve içeride ne kadar ekipman olacağıyla birlikte cevaplanır.
- Tek personel, minimum ekipman: 150×150 gibi ölçüler bazı sahalarda yeterli olabilir.
- Tek personel, bariyer kumandası + monitör: 215×215 ve üzeri ölçüler daha rahat çalışmayı sağlar.
- İki personel / yoğun ziyaretçi trafiği: 240×300 ve üstü ölçülerde ergonomi, görüş planı ve cam düzeni daha önemli hale gelir.
- Kontrol merkezi / ofis gibi kullanım: Modüler veya konteyner tip çözümler daha uygun olabilir.
Özetle, “en küçük ölçü” ilk bakışta ekonomik görünür; ancak ekipman arttıkça verim düşer ve sahada tadilat/ekleme ihtiyacı doğar.
Sahada sık yapılan hata: Ölçüyü yalnızca personel sayısına göre seçmek. Oysa bazı tesislerde tek personel bile aynı anda bariyer, plaka tanıma ekranı, kamera kayıt sistemi ve ziyaretçi kaydını yönetiyor. Bu senaryoda birkaç metrekarelik fark, vardiya boyunca çalışma verimine ve arıza riskine yansıyabiliyor.
“Bekçi kulübesi kaç kg?”: Lojistik planı fiyatın parçası
Kabin alımlarında sıkça atlanan kalem, indirme–yerleşim operasyonudur. Kabin ağırlığı vinç tonajını, forklift kapasitesini ve sahadaki manevrayı belirler. Cam oranı, panel kalınlığı ve ek donanım arttıkça ağırlık da artar.
Bu nedenle teklif aşamasında şu başlıklar mutlaka netleştirilmelidir: - Saha giriş genişliği - İndirme noktası ve zemin durumu - Vinç yaklaşımı (kapı önü, güvenlik bariyeri, yol eğimi) - Forkliftin çalışma alanı
Aksi halde “ürün hazır” olsa bile sahaya yerleştirme günü gecikmeler yaşanabiliyor.
Panel mi, polyester mi, konteyner tip mi?
Sahada en sık üç seçenek konuşuluyor:
- Panel kabin: Fiyat/performans dengesiyle yaygın. Yalıtım standardı net tarif edilebildiği için teklif karşılaştırması daha kolay.
- Polyester (CTP) kabin: Hafifliği ve taşınabilirliğiyle öne çıkar. Sık yer değiştiren sahalarda avantajlıdır.
- Konteyner tip: Daha büyük alan veya birleşik kullanım (nizamiye ofisi, kontrol merkezi) gerektiğinde tercih edilir.
Kurumsal görünümün kritik olduğu noktalarda mimari/metropol kabinler gündeme gelir; burada maliyet daha çok cephe tasarımı, cam sistemi ve işçilik üzerinden şekillenir.
Bazı özel projelerde “yüksek güvenlik” sınıfında tasarlanan kabinler de bulunur. Bu tür çözümlerde maliyeti asıl belirleyen; kullanılan malzeme standardı, cam/kapı güvenliği ve proje isterlerine uygun üretim detaylarıdır.
Prefabrik kabin alımında “donanım listesi” neden şart?
İşletmelerin fiyat kıyaslamasında zorlanmasının temel nedenlerinden biri, tekliflerin aynı kapsamı anlatmamasıdır. Bu nedenle satın alma öncesinde kısa bir “donanım listesi” ile konuşmak daha net sonuç verir.
Örnek bir mini kapsam listesi: - İç aydınlatma + dış aydınlatma var mı? - Kaç adet priz var ve nerede konumlanacak? - Sigorta kutusu ve kablo kanalları standart mı? - Monitör–kayıt cihazı için raf/dolap ihtiyacı var mı? - Klima altyapısı hazır mı? - Cam kepengi veya güneşlik isteniyor mu? - İç kaplama ve zemin kaplaması hangi sınıfta?
Bu yaklaşım, teklifleri “aynı kıstasla” karşılaştırmayı kolaylaştırır ve sonradan sürpriz maliyetleri azaltır.
WC ihtiyacı: Tek gövdede mi, ayrı WC kabin ile mi?
Vardiya süresi uzadıkça WC ihtiyacı operasyonu etkileyen bir başlığa dönüşüyor. İki yaygın senaryo var:
- WC’li güvenlik kulübesi: Personelin görev yerini terk etme ihtiyacını azaltır. Su–atık altyapısı ve yerleşim planı gerektirir.
- Ayrı WC kabin / seyyar tuvalet: Güvenlik kabinini kompakt tutarken hijyen altyapısını bağımsız yönetmeyi sağlar. Servis periyodu, tank/bağlantı planı ve sahadaki konumlandırma belirleyicidir.
Bu noktada “en ucuz” yaklaşım yerine vardiya düzeni ve saha yerleşimiyle uyumlu çözüm seçmek daha sağlıklı sonuç verir.
“Nakliye + indirme” neden baştan konuşulmalı?
Kabin teklifi alınırken en sık gözden kaçan kalemlerden biri sahaya indirme planıdır. Ölçü büyüdükçe ağırlık ve indirme ihtiyacı artar; dar girişler, eğimli zeminler veya vinç yaklaşımının zor olduğu noktalar fiyatı doğrudan etkiler.
Pratikte yapılması gereken basit: teklif aşamasında saha giriş ölçüsü, indirme noktası, zemin durumu ve vinç/forklift erişimi yazılı şekilde netleştirilmeli.
İstanbul özelinde yoğun saatlerde erişim–manevra planı ve saha içi trafik düzeni de önem kazanıyor. Bu yüzden indirme günü bir “saha operasyonu” gibi ele alınmalı; kabin yerleşimi, bariyer hattı ve kamera açıları birlikte düşünülmeli.
İstanbul prefabrik firması seçerken sorulması gereken 12 soru
Benzer fotoğraflar benzer ürün anlamına gelmiyor. Karar öncesi şu soruların yanıtı yazılı olsun:
- Fiyata KDV, nakliye ve indirme dahil mi?
- Yalıtım standardı (panel kalınlığı/dolgu) nedir?
- Elektrik altyapısı neleri kapsıyor (sigorta kutusu, priz, aydınlatma)?
- Klima hazırlığı var mı (hat kapasitesi + drenaj)?
- Doğrama ve cam sınıfı nedir (temperli vb.)?
- Cam düzeni (kaç cephe cam, sürgülü pencere, camlı kapı) net mi?
- Şase/taban korozyona karşı nasıl korunuyor?
- Havalandırma (fan/menfez) standardı nedir?
- Kapı–kilit donanımı ve iç kaplama standardı nedir?
- Garanti ve servis süresi nasıl; yedek parça erişimi var mı?
- Teslim sonrası olası revizyonlarda (ek priz, cam kepengi vb.) süreç nasıl yönetiliyor?
- Yerleşim desteği var mı? (bariyer hattı, turnike, kamera açıları, personel görüş planı)
Bu sorular, özellikle İstanbul’da “teklif var ama kapsam belirsiz” problemini önemli ölçüde azaltıyor.
İkinci el kabinde risk nerede başlar?
İkinci el kabinler cazip görünebilir; ancak su alma, korozyon, yalıtım zayıflığı ve eski elektrik tesisatı hem konforu hem de güvenliği etkileyebilir.
İkinci el düşünülüyorsa; şase, birleşim noktaları, kapı–pencere ayarları, sızdırmazlık, elektrik panosu ve koku/nem durumu sahada kontrol edilmelidir. “Sahada hemen kullanıma hazır” denilen kabinlerde elektrik güvenliği ve topraklama gibi konuların da uzman kontrolünden geçmesi gerektiği vurgulanıyor.
Kısa SSS
Fiyatlar yıl içinde sabit mi kalır?
Genellikle hayır. Hammadde, işçilik ve lojistik kalemleri güncellendikçe teklifler değişebilir.
150×150 yeterli olur mu?
Tek personel ve çok az ekipman varsa olabilir. Monitör–kayıt cihazı–dolap gibi ihtiyaçlar ekleniyorsa daha büyük ölçüler çalışma verimini artırır.
Kabin için altyapı gerekir mi?
Elektrik beslemesi çoğu projede şarttır. WC/duş isteniyorsa temiz su–atık bağlantısı ayrıca planlanmalıdır.
Cam oranı mı, yalıtım mı daha önemli?
İkisi de önemli. Cam oranı görüşü artırır; yalıtım ise konforu ve enerji tüketimini belirler. Doğru çözüm, saha şartları ve ekipman düzeniyle birlikte planlanmalıdır.
WC ihtiyacı nasıl çözülür?
Bazı sahalarda WC’li kabin tercih edilir. Bazı işletmeler ise güvenlik kabinini kompakt tutup ayrı bir WC kabin / seyyar tuvalet çözümü planlar. Burada servis periyodu, tank/bağlantı planı ve saha yerleşimi belirleyici olur.