Televizyonda tehlike çanları

Televizyonda tehlike çanları

Tüplü televizyona talebin azalması, LCD ve plazmada ise Uzakdoğlu üreticilerin hakimiyeti, Türk televizyon üreticilerini vurdu. Profilo Telra, yıllık üretim adetini yüzde 40 azalttı.

Tüplü televizyondan LCD teknolojisine hızlı geçiş ve Uzakdoğulu üreticilerin yüksek rekabet gücü Türk televizyon üreticilerini zora soktu. Türkiye'nin tüketici elektroniği sektörü liderlerinden Profilo  Telra, Çerkezköy'de kurulu tek fabrikasında üretim adetini düşürme kararı aldı.

Üretiminin büyük kısmını tüplü televizyon olarak gerçekleştiren Profilo  Telra, Siemens, Telefunken ve Profilo gibi markalara yaptığı TV üretimini yüzde 40 azaltma kararı aldı. Dünyada tüplü TV'ye olan talebin azalması, Uzakdoğulu üreticilerin LCD ve plazma teknolojisindeki ucuz maliyetle gelen hâ kimiyeti, Türkiye'deki düşük kur ve yüksek faiz politikası Profilo'nun bu kararı almasında en büyük etken oldu.

Mevcut rekabet koşullarından dolayı kâr marjlarının daraldığını belirten Profilo Holding CEO'su Göksen Körezlioğlu, "Talebe göre, ölçümüzü yeniden yapılandırdık. Ayağımızı yorganımıza göre uzattık. Daralmaya paralel gereksiz kapasiteyi tutmanın anlamı yoktu. Kararı iki ay önce aldık. Ancak uygulama aşamasına yeni geçtik" diye konuştu. Dünya markaları için yaptıkları aylık üretim adetini dengeli oranda düşürdüklerini belirten Körezlioğlu, küçülmenin sadece Profilo için geçerli olmadığını, tüm endüstride aynı durumun söz konusu olduğuna dikkat çekti.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ise Vestel olarak üretim adetlerinde herhangi bir daralmaya gitmediklerini ancak düşen kâr marjlarını "sineye çekmek" zorunda kaldıklarını ifade etti.

 İhracat yüzde 19 azaldı

2006 yılı rakamlarına göre Türkiye'nin yıllık televizyon ihracatı 14 milyon adet. Bu rakamın 11 milyon adetini tüplü televizyonlar oluşturuyor. Ancak özellikle son iki yılda dünya TV pazarında dengeler yeniden kuruluyor. Tüplü televizyon yeni teknoloji ürünü olan LCD ve p lazmaya artan tüketici talebi ile birlikte tarihe karışmak üzere. Avrupa'da toplam TV pazarı içinde LCD ve p lazma ürünlerinin payı bir yıl içinde yüzde 30 iken şu anda yüzde 80 seviyelerine ulaşmış durumda. Türk firmalarının da sıkıntısı işte bu noktada başladı. Çünkü Kore, Çin ve Japonya gibi Uzakdoğulu ülkeler bu alandaki rekabete de sahip oldukları ucuz işgücü ve teknoloji gibi imkâ nlar nedeni ile bir adım önde başladı. Uzakdoğulu üreticilerin Türkiye'nin en büyük pazarı olan Avrupa'nın doğusunda da üretim yapmaya başlaması sıkıntıyı daha da arttırdı. 

Uzakdoğulu üreticiler Türk firmalarının bugün hem rakipleri hem de tedarikçileri durumunda. LCD ve plazma TV üretiminin toplam maliyetinin yüzde 60'ını oluşturan paneli Uzakdoğulu üreticilerden alan Türk firmaları bu aşamada da sıkıntılar yaşıyor. Çünkü LCD ekran üreticileri aynı zamanda televizyon üreticisi de oldukları için rakip oldukları üreticilere panel vermekte nazlanıyor .  Uzakdoğulu üreticilerin son dönemde gittiği LCD ve tüplü televizyonlardaki fiyat düşüşü de yüksek maliyetlerle üretim yapan Türk firmalarının rekabet gücünü zorluyor. Son dönemde yaşanan sıkıntılar ihracat rakamlarında da kendini göstermeye başladı. 2006 yılında ocak-h aziran döneminde elektronik cihaz ihracatı 1.7 milyar dolardan, 1.3 milyar dolara geriledi.

 Çin kâr marjlarını daralttı

Pazardaki dengelerin değişmesi üzerine üretim adetlerini düşüren Profilo, yılda 4.5 milyon adet LCD ve CRT (tüplü) televizyon, 500 bin p lazma ve DLP TV üretiyordu. Profilo Holding CEO'su Göksen Körezlioğlu, haksız Çin rekabetinden dolayı kâ r marjlarının daraldığını belirtti. Körezlioğlu, "Dünyadaki sektörün durumu, talebin bir miktar azalmış olması, süratle değişen teknolojik gelişmelerin içinde olunması pazarın boyutunu da etkiliyor. Biz de talebe göre, ölçümüzü yeniden yapılandırdık. Daralmaya paralel gereksiz kapasiteyi tutmanın anlamı yoktu" dedi. Kararın kapasite azaltılması anlamına gelmediğini de söyleyen Körezlioğlu, "Çünkü kapasite yerinde duruyor. Pazar büyüdüğü zaman fabrika eski boyutlarına ulaşabilecek durumda. Sadece aylık üretim adetini her marka için dengeli oranda küçültüyoruz" dedi. 

Üretim adetindeki azaltmada Türkiye'nin endüstriyel şartlarının da etkili olduğunu belirten Körezlioğlu, gerek düşük döviz kurunun gerekse yüksek faizin koşulları zorladığını söyledi. Körezlioğlu, "Çin ve Kore ciddi biçimde devlet desteği görüyor. Türkiye'de Ar-Ge desteği de yok. Onların sahip olduğu ücretler, finansman, enerji ve nakliye gibi operasyonel masraflara sahip değiliz. Bir de üretici olarak bizim yaptığımız bir yanlış var. O da rekabete beyaz eşyadaki marjları da karıştırmamız. Yani 'beyaz eşya alana, yanında TV'yi yarı fiyatına' gibi oyunlarla hem pazar dengesini, hem de malın fiyat yapısını bozduk. Ayrıca Türkiye'de Ar-Ge teşviği de yok" dedi.

 Geçiş süreci, atlatacağız

İstanbul Elektrik-Elektronik ve Makine Sanayi Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Dilek Temel, elektronik cihazda ihracat azalmasının geçen yıldan itibaren başladığını belirterek, "Bu yıl ihracattaki azalma devam ediyor. Bunda Kore, Çin ve hatta Japonlar'ın Doğu Avrupa'daki yatırımlarının rolü büyük. Biz bu yatırımları çekemedik. Böyle olunca Avrupa, tedariğinin bir kısmını oraya kaydırdı. Ayrıca Uzakdoğu teknolojik üstünlük ve Ar-Ge destekleriyle LCD ve p lazmada öne çıktı. Kimse pazardaki bu değişimin bu kadar süratle olacağını beklemiyordu" dedi. Bununla birlikte bunun bir geçiş süreci olduğunu ve atlatılacağına inandığını belirten Temel, şunları söyledi: "Sektörün destek müracatları var. Yatırımlarını kısmen küçülerek de olsa revize ediyor. Ar-Ge'yi kuvvetlendiriyor. Zaten Türkiye'de üretilen elektronik cihazla ithal edilenler arasında teknolojik olarak fark yok. Geçiş süreci yaşıyoruz çünkü Uzakdoğu, otomotivde olduğu gibi bu sektörde de agresif büyüyor. Zor günler ama atlatacağız."

  Daralan kâr marjlarını sineye çekiyoruz

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, sadece Türkiye'nin değil dünyanın en büyük elektronik eşya üreticilerinden Vestel olarak bu tür bir sıkıntı yaşamadıklarını, bununla beraber düşen kâ r marjlarını "sineye çekmek" zorunda kaldıklarını ifade etti.  Zorlu, "Biz şimdiye dek şirket olarak herhangi bir kısıntıya gitmedik. Ama kâ r marjları kesinlikle daraldı. Bunu sineye çekiyoruz. Çünkü sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyüklerinden biri olarak yolumuza devam etmek zorundayız" dedi. Geçen yıl Türkiye'de 20 milyon adet TV üretildiğini hatırlatan Zorlu, "Böylesine büyük bir sektörün geleceği Türkiye için çok önemli. Maliyetler, düşük döviz kuru, Ar-Ge destekleri olsun, bu tür sorunlar bir an evvel çözümlenmeli. Seçimler bittikten sonra yeni h ükümet ile tekrar bu sorunları masaya yatırmak istiyoruz" dedi. 

   2007'de ihracatın 10 milyon adete gerilemesi bekleniyor


* Türkiye yılda 17 milyon adet televizyon üretiyor.

* Yıllık ihracat adeti ise 14 milyon adet. Bunun 11 milyon adetini tüplü televizyonlar oluşturuyor.

* 2007 yılında toplam üretimin 13 milyon adete, ihracatın 10 milyon adete gerileyeceği tahmin ediliyor.

* Tüplü televizyona olan talep giderek azalıyor. Türkiye'de geçen yıl yüzde 10-11 payı olan LCD pazarı, yüzde 35'e ulaştı.

* Avrupa'da ise LCD ürünlerin toplam pazardaki payı yüzde 80'lere ulaştı. Bir yıl önce bu oran yüzde 30 idi.   

Ayten Güvenkaya/Referans



HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.