Kurtuluşlu Berjin Hanımın Öyküsü

Kurtuluşlu Berjin Hanımın Öyküsü

Kurtuluş sakinlerinden Berjin Aslangil’in yaşadığı talihsizler filmlere konu olacak türden. Belediyenin yaptığı kaldırımdan dolayı evinin kullanılamaz hale gelmesinden tutun tekerlekli sandalyedeki babasının bu nedenle eve hapsolmasına ve komşusuyla yaşad

 KALDIRIMDAN DOLAYI DUVARIMIZ HEP ISLAK

Berjin Aslangil

Bu konuyla ilgili belediyenin ilgili odasına telefon açtım. Kaldırım yapıldıktan sonra duvarımız çok ıslandı. Ne boya kar ediyor ne sıva ne de kartonpiyer. Kazancımı o duvara harcadım. Kaldırım yapıldıktan sonra huzurumuz kaçtı o evde.

HEPİMİZDE ROMATİZMA BAŞLADI

Türkbey Sokak 97-99 numaralı apartmanın bodrum katı bize ait. Ancak oradaki sağlıksız yaşam koşullarından dolayı başka bir eve kiraya geçmek zorunda kaldık. Hepimizde romatizma başladı.

NEDEN SÖKTÜLER ANLAMADIK

Bütün apartmanlar birleşip para topladık. Oraya çimento döküp parke taşlardan döşemiştik. Dvarımız ne ıslaktı ne de akıyordu. Ama belediyeden geldiler söktüler, neden söktüklerini de anlamadık. Ben bodrumda yaşadığım için en çok ben yalvardım sökülmesin diye. Önceden su geçirmiyordu ama onun yerine kum döküp taş dizdiler. Sonra duvarımız su çekmeye başladı. İster istemez evde bir koku oluyordu. Ayakkabılarımız bile küflendi hep.

KALDIRIMLAR İŞGAL ALTINDA

Marketler sokaklara taşıyor, kaldırım yok yürümek için. Arabanın altında kalsan bile şoför demez mi kaldırımdan yürüseydin diye. Kaldırımlar işgal altında. Marketçide, kuruyemişçide, bakkalda, manavda, kasapta kaldırıma diziyor.

BELEDİYE ACİZ Mİ?

Marketlerin sandıklarına takılarak mantomu yırttım. Belediyeye çok defa telefon açtım. Bana baş edemiyoruz, ceza kesiyoruz, cezayı ödüyorlar üç gün sonra yine koyuyorlar dediler. Bu bir cevap değil ki. Ben mi akıl vereceğim, belediye bu kadar aciz mi?

SAĞLIK EKİPLERİ SÖYLENİYOR

İnsanların nikâh kıydırmak için cehennemin dibine gidiyordu. Belediye nikâh salonu yaptırdı çok iyi oldu. Ayrıca sağlık ocaklarından da çok memnunuz ama belediyenin sağlık ekipleri sanki bedava çalışıyorlarmış gibi çok söyleniyor. İki defa babamı hastaneye ambulansla götürdük ama gelirken çok zorlandık.

BABAM SEDYENİN ÜSTÜNDE KALDI

Hastaneye saat 14.00’de gittik 20.00’de geldiler almaya. Babam yatalak olduğu için ambulansla götürdük. İşiniz bitince servis aracıyla sizi geri getiriyorlar. Aradık ama bize şimdi gelemeyiz, meşgulüz dediler. Tamam meşgulsünüz ama bu hasta yaşlı ve yürüyemiyor. Sedyenin üstünde kaldı babam saat 20.00’e kadar. Acıktı, bağırmaya başladı. Ne yapacağımı şaşırdım.

İMKÂNIM OLSA

Bana gelemeyiz siz özel ambulans çağırın dediler. Benim imkânım olsa zaten babam orada o halde bırakmam, tenezzül etmem ama imkânım yok. Özel ambulanslar 300 liradan başlıyor. Ben kredi kartı da kullanmıyorum. Yani bu durumda ne ile ödeme yapacağım ki? Bekleyeceksiniz dediler saat tam 20.00’de geldiler. Düşünebiliyor musunuz?

6 SAAT BEKLEDİK

Tam 6 saat ambulans bekledik. Buna bir çare bulunsun. Kasıtlı mı yapılıyor bilmiyorum ama böyle olmuyor. Belediye tahsis etmiş tamam sağ olsun ama hizmeti bu şekilde aldık. Ne anladım ben bu işten. Hizmeti yapanlar düzgün yapamıyor, hata yapıyorlar o zaman.

PARK İSTİYORUM

Ufakta olsa buralara yakın bir yere park yapılsın istiyorum. En azından ben babamı tekerlekli sandalyeyle gezdirebileyim. Carrefour’u yıksınlar ya da vakıftan arazi kiralasınlar. Çare yok diyorlar ama araştırırsanız var. Vakıf satmazsa bile en kötü ihtimalle kiralar.

MEMLEKETTE DAĞ KANUNU MU GEÇERLİ?

Devletin çok acayip işleri var. Çıktığım apartmanda şizofren hastası bir kadın vardı. Senelerdir elektriği kaçak kullanıyor. Aradım elektrik idaresine şikâyet ettim. Adam benim adımı, soyadımı istedi. Benim adımı niye alıyorsun ki? Kullanan kişinin adını vereyim sana. Kadın zaten şizofren dalaşacak yer arıyor, başıma bela mı alayım? Vazgeçtim şikâyetten bende, şimdi burada ben mi suçluyum? Bu memlekette normal kanun değil de dağ kanunu mu geçerli?

“SENDE ONU DÖVSEYDİN”

Apartmandaki hasta kadın bana baktın, bir şey istedim de yapmadın diyerek insanları dövüyor. Beni de kaç defa hastanelik etti. Kan revan içinde kaldım. Hemen müracaat edip adliyeye gittim. Savcılığa gittim. Savcı bana ne dese beğenirsiniz?  “Sende onu dövseydin kızım, evin içinde dövmemiş kapının önünde dövmüş bir şey yapamayız” dedi.

SAVCI SUÇ BULMADI HASTANE RAPOR VERDİ

O vaziyette hastaneye gittim bana 15 günlük rapor verdiler. Başımı yerlere vurdular, tüm kollarım mosmor oldu, saçlarımı yoldular. Hastaneden bana rapor verdiler ama savcı evin içinde dövmediği için suçlu değil deyip beni yolladı. Şimdi bu memlekette ne yapabilirsiniz ki? Kimi kime şikâyet edeceksiniz?

ANNEMDE ALZHEIMARDI

Annem on sene alzheimarla yaşadı. Hastanın kendisi bilmiyor ama hastanın sahibi çekiyor. Beş çocuk doğurmuş kadın ben çocuk doğurmadım diye yeminler edip, çocuklarını tanımıyor. Çok acı bir durum. On sene boyunca yaşayan bir ölüydü annem. Allah kimseye vermesin.

ÇOK MUTLU BİR AİLEYDİK

Annem dört kardeşini aynı sene kanserden kaybetti. Kardeşlerinin ölümünden sonra depresyona girdi ve kademe kademe ilerledi hastalığı. Oğlunun ölümünü de yaşadı ama onu anlamadı hasta olduğu için, tanımıyordu zaten. Yemeyi, yutmayı unutuyordu. Önceden çok mutlu bir aileydik. Kardeşimi kanserden, gelinimizi de 37 yaşında beyin kanamasından kaybettik.

BABAM HİÇ YÜRÜYEMİYORDU

Biz Sivas Ermenilerindeniz. Hala Sivas’ta Ermeni çokmuş. Babam kadın terziliği yapıyordu. Babam her şeyi ifade edemiyor, konuşuyor ama bazen anlaşılmıyor. Zaten felç diline ve sağ tarafına geldi. Hiç yürüyemiyordu ama fizik tedavi ve egzersizler sayesinde şimdi biraz yürüyebiliyor. Burnundan besleniyordu şimdi ağzından yiyebiliyor. Çok yemediği için mamayla besliyorum, bir de bez bağlıyoruz. 88 yaşında o da normal.

ETFAL’DEKİ DOKTORA DUA EDİYORUM

Şişli Etdal’deki doktor bana çok yardımcı oldu. Babama bez parası, mama parası veriyordum ama sağ olsun doktor hanım bana rapor çıkarttı. Şimdi onları devletten alıyorum. Para ödüyorum ama çok cüzi. Hepsi için o kadar çok para harcıyordum ki. Allah yatalak hastası olan herkese yardım etsin. Küçük bir mama bile 10 lira tutuyor. İnsanın bütçesi çok sarsılıyor.

AVRUPA’DA HASTALARI GEZDİRİYORLAR

Avrupa’da yatalak hastaları, yaşlıları sinemalara, bahçelere, parklara, müzelere götürüp gezdiriyorlar. Kafan takılı kalmıyor. Ben şimdi nereye gitsem babam aklımda. Mecburum düşünmeye, ben düşünmesem kim düşünecek onu. Tüm sorumluluğu benim üstümde. 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.