BİLGİSAYARCILARA DİSTRİBÜTÖR ENGELİ

BİLGİSAYARCILARA DİSTRİBÜTÖR ENGELİ

Mecidiyeköy Bilgisayar Piyasası büyük firmaların, show marketlerin pazarı ele geçirmesinden ve ucuz fiyat politikalarından dolayı zor durumda. Özellikle distribütörlerin son kullanıcıya doğrudan satış yapması bayi kanalını Mecidiyeköy’de ortadan kaldırmış


Ayhan Öztürk-Arbil Bilgisayar

Bilgisayar konusunda büyük marketler piyasayı epey köreltti. Büyük marketlerde 180 liralık ürünü bile 12 taksite bölüyorlar ancak biz yapamıyoruz. Yüzde 0 faize taksit yapıyorlar çünkü bankalar da onların arkasında. Burayı hareketlendirmek için ilk iş trafiği halletmek. 4, 5 tane müşterim geliyordu ama geldiğinde duracakları yer yok olmadığı için onlarda gitti. 

REKABET ZOR


Büyük firmalar Mecidiyeköy’de de var. Onlarla yarışmak da zor. Çünkü Çin bütün kapılarını açtı. Çin’den gelen malzemeler her yerde satılıyor artık. Burada rekabette çok fazla. Örneğin firma 6 $’a aldığı bir şeyi 6,5 $’a satmak istiyor. Günü kurtarıyor. Dolayısıyla haksız rekabette doğuyor. Fakat biz nasıl satacağız? Vitrinlerde notebook bataryası eskiden 100 liraydı şimdi 30 lira. Git gide fiyatı düşürüyorlar. Biz de bunun önlemini alıyoruz. Satıştan değil ama servisten kazanıyoruz.

BAYİ KANALI KALKTI


Burada 3 kanal var: Bayi pozisyonunu, son kullanıcı pozisyonunu, toptancı pozisyonu. Burada toptancı doğrudan son kullanıcıya sesleniyor. Son kullanıcı da toptancıdan gidip alışveriş yapıyor. Bayi kanalı ortadan kalktı. Herkes ayakta kalmak için karını, marjinal gelirini yüksek tutmaya çalışıyor. Müşteri de ürünü bizden 9,5 $’a almak yerine toptancıdan 6,5 $’a alıyor. Bayi kanalı olmadığı için ortada kalan bir marj da olmuyor.

DÜZEN YOK


Burada bir düzen olması lazım. Sattığı malın garantisini beyan edecek bir kâğıt verilmesi lazım. Eğer garantisi yoksa bile bir kâğıda firmanın kaşesini basıp müşteriye vermeli. Karşımızda büyük bir firma vardı ancak battı. Çünkü son kullanıcı meselesini bilmiyorlardı. Son kullanıcının bir parçaya ihtiyacı olsa gidip toptancıdan alamaz, bayiden alabilirdi. Zaten böyle olmalı ki para kazanılsın. Distribütörde bana 6 $ a veriyor ben 8,5 $ a satıyorum. Satacaksa o da 8,5 $’a satsın. Yani bayi ve distribütör ilişkisi bilinmiyor.

BAYİYLE İLİŞKİLERİ YOK


Burada gerçekten büyük firmalar var. Ve gelip son kullanıcıya seslenmesi bizi gerçekten dejenere ediyor. Sattığım malı üstüne kar koyarak satacağım ki bazı giderlerimi karşılayabileyim. Bilinçli bir son kullanıcı benden 9 $’a aldığı klavyeyi distribütörde 6,5 $’a görüp aldığını bana getirip iade edebiliyor. Distribütörlerin bayiiyle ilişkisinin olmaması kötü. Eğer ben bayisiysem ve ürünü distribütörün bana verdiği fiyata satıyorsam ben hamallık etmiş oluyorum. Firmaların batışı bundandır.



DİSTRİBÜTÖRLER ESİR OLDU

Ali Furuncu- Ayder Computer


Eskiden distribütör firmalar bu konuda bize destek veriyorlardı, şimdi onlar da büyük firmaların esiri oldular. Ancak şimdi yavaş yavaş tekrar buraya yönelmeye başlıyorlar. Önceden beğenmeyip attıkları bizi yeniden kazanmaya çalışıyorlar. Büyük mağazalar şube sayısını arttırdıkları için kendi mallarını kendileri getirmeye başladı. Yurtdışından kendileri alabildikleri için distribütörlerin yaptıkları işe de gerek kalmamaya başladı.
İnsanlar önceden tek bir şeye fokuslanmıştı; satış.  Ayakta kalabilmek için telefon aboneliği, kartuş dolumu, laptop tamiri gibi hizmetlere yöneldik. Biz ikinci el satışa yönelmeyen ender firmalardan biriyiz. İkinci el satış yapan firmalar burada iyi paralar kazanabiliyorlar.




SEÇİM ZAMANI GELİNCE…


Belediye buradaki otopark işini çözmediği sürece burada ne yapılırsa yapılsın boş. Belediye Başkanı sadece seçim zamanı gelip insanların elini sıkar. Siyaset böyle olmaz. Burada en büyük problem park problemi. En azından burada dükkânların önüne cep gibi bir alan yapıp esnafa burayı sen kullanabilirsin diyebilirler. Esnaf olarak belediyeye gidip bunu iletmeye kalksan belediye aldığın nefesten bile para isteyecek duruma gelmiş zaten, işgaliye bedeli isteyecek. Esnaf olarak iş yapmışsın yapmamışsın umurunda olmaz.




HZ.ÖMER HİZMETİ


Kaldırımlar her yerde 2 metre yapılsa ve esnafın müşterisi geldiği zaman içeri küçük bir cep yapılsa ve oraya park edilse halledilecek. Örneğin müşteri geliyor arkadan diğer araba korna çalmaya başlıyor. Bu durum hem beni hem müşterimi strese sokuyor. Dereboyu Caddesi’ne insanlar gelmek istemiyor. Ama tabi bu durum belediyenin, devletin umurunda değil. Biz isterdik ki belediyeler Hz.Ömer'in halifeliğindeki gibi çalışsın. Hz.Ömer kılık değiştirip sokaklarda dolaşırmış insanların bir sıkıntısı, isteği var mı diye. Örneğin Bakırköy Eski Belediye Başkanını esnaf anlatıyor. Bir sabah kalkıp dükkânı açmış, bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyormuş. Bir adam görmüş, elinde uzun bir sopa ve ayağında çizme, dolaşıyor. Çırağına çağır şu adamı deli sanırım demiş. Bir de bakmışlar ki belediye başkanı. Sabah yağmuru görünce caddeleri dolaşmak istemiş tek başına. Biz de öyle bir şey yok. Ama bilsin ki seçim zamanı yaklaşınca buradan 100 oy çıkacağını bilsin o zaman gelir. Sonuçta vergi almaya gelince insanlardan tıkır tıkır alıyorlar.



SİFTAH YAPMAYANLAR VAR

Bu caddenin kaderinin bu olmaması lazım. Dönemin yöneticilerinin beceriksizliğinden mi vurdumduymazlığından mı bilmiyorum ama her şey olup bitince insanlar işe girişiyor. Dükkânların içi bomboş, siftah yapmayan adamlar var burada. İnsanlar zor durumda olduğu için 10 liralık kartuş dolumu yapıyorlar. Caddenin büyük kısmı ikinci ele döndü artık.


İLGİLENMEYENE OY YOK


Biz burada oturuyoruz, çevremiz burada. Ama bizimle ilgilenmeyen adama seçim zamanı da oy vermeyiz. Burada hep yanlış iş yapıyorlar, söylüyoruz belediyeye git diyorlar. Niye bu kadar yanlış iş yapılıyor? Tretuvar yapılmış altından elektrik geçiyor. Yarın burada bir arıza çıkınca kaldırım sökülecek ama eski haline de getirilmeyecek. İnsanlar da geçerken ayağını burkacak.


TAMİRE SICAK BAKILMIYOR


Sinan Özdal- FSB Notebook Teknik Servis


Büyük firmaların birkaç sene öncesine kadar notebookla ilgili yoğunlukları yoktu. Geçtiğimiz bir iki yıl içinde notebook kullanımında patlama oldu. Tabi bu, sektörde tamir kavramını beraberinde getirdi. Şuanda durum hizmete dönüştü. Ancak bu da şöyle bir sıkıntıyı doğurdu. İthalatçı firmalar bize verdiği fiyata son kullanıcıya ürünü verir oldu. Böyle olduğu zaman da yedek parça alırken son kullanıcı da bizim sattığımız fiyatın altına alabildiğini görünce doğrudan firmadan almaya başladı. Bu durum bizim kar marjımızı düşürdü. Ayrıca büyük firmalar çok uygun kampanyalarla notebook satıyorlar. İnsanlar artık arızalı bir ürün için yaptırayım mı yoksa yeni mi alalım diye ikileme düşüyorlar. Bu nedenle de insanlar tamire sıcak bakmıyorlar.

BAYİ SIKINTISI VAR

İnsanların en büyük sıkıntısı bayilerin olmaması. Genellikle İstanbul civarında bilgisayarcılarla ilgili birçok çalışmam oluyor ama bayi buraya geleceği zaman iki kere düşünüyor. Arabasını bırakacağı bir otopark yok, yolu genişletiyorlar gidiş geliş yapacaklar. Böyle olacağı için buraya gelmeyi mantıklı bulmuyor insanlar. Çözüm olarak internet sitesi kurulup Dereboyu Caddesi’ndeki, Yaşar Bey Sokak’taki bütün firmalar ve geçmişleri eklenebilir. Bir portal oluşturulabilir.

ESNAF REKABETE DAYANAMADI

Yavuz Eraslan- ART Kartuş

Büyük mağazalar açıldıktan sonra burayı bitirdiler. Büyümemiz lazım üstesinden böyle gelinebilir. Burası 6, 7 sene evvel Avrupa Yakasının pazarıydı şimdi tamir bölgesi oldu, tamamen hizmete dönüştü. Esnaf rekabete dayanamadı. Büyük firmalar ufak esnafları bitirdi. Şartlar büyümek için elverişli değildi. Eskiden sarf malzemeleri satıyordum ancak büyük mağazalar gelince hizmete yönelik satış yapıyoruz.

ORTAK FİYAT ZOR

Ortak fiyat politikası burada uygulanmaz. Burada 5 lira fiyat belirlesek bile müşteri çekebilmek, cebine para girsin diye fiyatı öldürüyor. Bir de burada kiralar çok bu sokakta. 10, 15 metrekarelik bir dükkânın kirası 1000 liradan başlıyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.