Bal bilindiği gibi arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın, arıların bal midesi denen organlarında bazı kimyasal dönüşümler sonrasında kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı bir besindir. Hücrelere yerleştirildikten sonra üzeri mumsu bir kapakla örtülen bal arılarca sağlanan özel havalandırma sistemi sayesinde bildiğimiz tat ve kıvama gelir.
Bal deyince aklımıza ilk tatlı oluşu gelir. Ancak balı diğer şekerlerden ayıran önemli bir özelliği vardır ki bu özellik hastalıkların tedavisinde kullanılmasına neden olan faktördür. Şeker ancak sindirim sistemine uğradıktan sonra kana karışırken bal sindirime uğramadan çok süratli bir şekilde kana karışır. Bu nedenle de bal insan vücudunda en hızlı ve en yararlı etkiyi gösterir. Uzmanlar ılık su ile karıştırılan balın birkaç dakika içinde vücuda enerji verdiğini tespit etmişlerdir.
Balın faydaları saymakla bitmez. Yaklaşık 500 hastalığa faydalı olduğu saptanmıştır. Bunlardan bir kaçı şöyle;
Enerji vermesi ve içeriğinde yenileyici moleküllerin bulunması sayesinde böbrek yetmezliği tedavilerinde iyileştirici etkileri saptanmıştır. Anında kana karışarak vücuda direnç ve enerji verir. Bunun dışında içeriğinde su oranının çok az olması mikroorganizmaların hayatta kalmasını engeller. Asırlardır yanık, yara ve deri ülserlerini iyileştirmek için kullanılmıştır. Balın içinde birçok antioksidan olarak işlev gören madde vardır. Uzun süreli tüketiminin kanseri önlediği tespit edilmiştir. Bunun yanında bal, bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi kolesterolü de düşürür. Kansızlığı giderir, romatizmal hastalıklarda haricen kullanmak hastayı kısa sürede iyileştirir, alerji vakıalarında alternatif bir tedavi yöntemidir. Diğer tatlı besinlerin aksine dişleri ve diş etlerini temizleyip parlatır.
Bu nedenle özellikle havaların mevsim normallerinin altında seyrettiği günlerde bol bol bal tüketmekte fayda var.